2022’de dikkat çekecek 5 siber güvenlik trendi Siber ataklar yeni değil lakin teknoloji ilerledikçe ve dünya daha dijital hale geldikçe taarruzların frekansları artıyor. Siber hatalılar hem büyük tıpkı vakitte küçük kurumları hedefleyerek önemli ziyanlara yol açabiliyor. Kurumların kuvvetli taarruzlara karşı savunma yapabilmeleri için gelişen siber güvenlik trendlerini takip etmesi gerektiğini aktaran Komtera Teknoloji Kanal Satış Yöneticisi Gürsel Tipsin, 2022 yılına dair en kıymetli siber güvenlik görüşlerini paylaşıyor.
Her geçen gün hayatımıza dahil olan dijitalleşmeyle bir arada siber atakların frekansı da artıyor. Hem büyük ölçekli tıpkı vakitte küçük ölçekli kurumlar siber güvenliği sağlayabilmek için efor gösterse de çalışan eğitimine kıymet vermemek üzere dikkatsizlikler niçiniyle siber hücumlarda büyük hasar nazaranbiliyor. O denli ki yapılan araştırmalar da şuurlu çalışanların bir kimlik avı e-postasını tıklama mümkünlüğünün bilinçsiz çalışanlara bakılırsa beş kat daha az olduğunu raporluyor. Şirketlerin en kıymetli varlıklarını korumak için çalışanlarının ve müşterilerinin siber güvenlik konusunda bilgili olup olmadıklarını tespit etmeleri ve bunu yapmak için yanlışsız stratejileri kullanmaları gerektiğini belirten Komtera Teknoloji Kanal Satış Yöneticisi Gürsel Tursun’a göre, tehlikelerin her yerde pusuya yattığı bir dünyada kurumların güvenliğini sağlamanın tek yolu yanlışsız iş birliklerinden geçiyor. Bu noktada kurumların siber güvenlik adımları atarken trendleri de takip etmesi gerektiğini vurgulayan Gürsel Tipsin, 2022 yılına dair en değerli siber güvenlik görüşlerini sıralıyor.
1. Kullanıcı hassaslığı kıymet kazanıyor. Siber hataların ciddiyeti arttıkça birfazlaca kurum siber güvenliğini artırmak, müşterilerinin tecrübesini korumak ve güvenlik ile kolaylık içinde bir istikrar kurmak için stratejiler geliştirmeye çabalıyor. tıpkı vakitte, şirketin imajını korumak için tüketicileri, ağ ataklarını belirleme ve bunlardan kaçınma konusunda eğitmek epey kıymetli bir hal alıyor zira biroldukca kişi siber hücumlarda kullanılan stratejiler hakkında bilgi sahibi olamıyor. Bu niçinle kurumların hem çalışanlarını tıpkı vakitte müşterilerini muhtemel tehlikelere karşı uyarmaları ve gerekirse eğitimlere yönlendirmeleri, kurum prestijlerini olumlu etkileyecek noktalardan birini oluşturuyor.
2. Yapay zeka tahlillerine yönelim artıyor. Makine tahsili daha proaktif bir varlık haline gelirken, sağlam siber güvenlik protokolleri oluşturmayı her zamankinden daha kolay, daha ucuz ve daha tesirli hale getirdi. Kalıplar oluşturmak, bunları düzenlemek ve algoritmalar kullanmak için kapsamlı bir bilgi tabanından yararlanabilen yapay zeka, siber taarruzları varsayım edebiliyor ve bunlara cevap verebiliyor. Ayrıyeten, riskleri tespit etmeyi ve siber hatalıların davranışlarını öğrenmesini sağlayarak gelecekteki taarruzların oluşmasını engelleyebiliyor. Kurumların işlerini bir çok kolaylaştıran bu tahlil, evvelarden biri haline geliyor.
3. IoT aygıtları yaygınlaşsa da siber saldırganlar bu aygıtlardan vazgeçmiyor. Bugün piyasada bulunan IoT aygıtlarının birçoklarında güvenlik meseleleri bulunuyor. IoT aygıtlarına entegre edilmiş bilgisayar üniteleri aracılığıyla bilgiler internet üzerinden aktarılabiliyor ve çalınabiliyor. Sonuç olarak ise kullanıcılar DoS akınlarına ve aygıt kaçırmaya karşı savunmasız kalabiliyor. Bu noktada, kurumların bu aygıtlardaki müdafaalarını güçlendirmeleri son derece kıymet arz ediyor.
4. Hükümetler inançlı 5G ağları kurma kelamı veriyor. Günümüzün dijital ihtilali, bilgi paylaşımı ve kendi kendini denetim etme için IoT aygıt temasına büyük ölçüde bağımlı duruyor. Bunu tesirli bir biçimde gerçekleştirmek, yüksek performanslı bir ağ gerektiriyor ve 5G teknolojisi bu iş için hayli uygun görünüyor. Her şeyin birbirine bağlı olduğu akıllı bir kentin telekomünikasyona güvenmesi göz önüne alındığında, birfazlaca hükümet 5G ağlarını ulusal altyapı olarak ilan ediyor.
5. Finansal hizmetlere yönelik siber ataklar katmanlaşıyor. Belirli finansal kurumlar, kurallara uymak ve buluta geçiş yapmak için gayret göstermeye devam etse de siber saldırganların kimlik avı teşebbüsleri durmak bilmiyor. Kimlik avı ataklarına ek olarak bilgi ihlallerine ve virüs taarruzlarına karşı savunmasız kalan bu kurumları hedefleyen siber taarruzların yeni yılda azalması pek mümkün görünmüyor. Kurumların ise yeni olayları ve trendleri takip edip aksiyon alması gerekiyor.
Hibya Haber Ajansı
Her geçen gün hayatımıza dahil olan dijitalleşmeyle bir arada siber atakların frekansı da artıyor. Hem büyük ölçekli tıpkı vakitte küçük ölçekli kurumlar siber güvenliği sağlayabilmek için efor gösterse de çalışan eğitimine kıymet vermemek üzere dikkatsizlikler niçiniyle siber hücumlarda büyük hasar nazaranbiliyor. O denli ki yapılan araştırmalar da şuurlu çalışanların bir kimlik avı e-postasını tıklama mümkünlüğünün bilinçsiz çalışanlara bakılırsa beş kat daha az olduğunu raporluyor. Şirketlerin en kıymetli varlıklarını korumak için çalışanlarının ve müşterilerinin siber güvenlik konusunda bilgili olup olmadıklarını tespit etmeleri ve bunu yapmak için yanlışsız stratejileri kullanmaları gerektiğini belirten Komtera Teknoloji Kanal Satış Yöneticisi Gürsel Tursun’a göre, tehlikelerin her yerde pusuya yattığı bir dünyada kurumların güvenliğini sağlamanın tek yolu yanlışsız iş birliklerinden geçiyor. Bu noktada kurumların siber güvenlik adımları atarken trendleri de takip etmesi gerektiğini vurgulayan Gürsel Tipsin, 2022 yılına dair en değerli siber güvenlik görüşlerini sıralıyor.
1. Kullanıcı hassaslığı kıymet kazanıyor. Siber hataların ciddiyeti arttıkça birfazlaca kurum siber güvenliğini artırmak, müşterilerinin tecrübesini korumak ve güvenlik ile kolaylık içinde bir istikrar kurmak için stratejiler geliştirmeye çabalıyor. tıpkı vakitte, şirketin imajını korumak için tüketicileri, ağ ataklarını belirleme ve bunlardan kaçınma konusunda eğitmek epey kıymetli bir hal alıyor zira biroldukca kişi siber hücumlarda kullanılan stratejiler hakkında bilgi sahibi olamıyor. Bu niçinle kurumların hem çalışanlarını tıpkı vakitte müşterilerini muhtemel tehlikelere karşı uyarmaları ve gerekirse eğitimlere yönlendirmeleri, kurum prestijlerini olumlu etkileyecek noktalardan birini oluşturuyor.
2. Yapay zeka tahlillerine yönelim artıyor. Makine tahsili daha proaktif bir varlık haline gelirken, sağlam siber güvenlik protokolleri oluşturmayı her zamankinden daha kolay, daha ucuz ve daha tesirli hale getirdi. Kalıplar oluşturmak, bunları düzenlemek ve algoritmalar kullanmak için kapsamlı bir bilgi tabanından yararlanabilen yapay zeka, siber taarruzları varsayım edebiliyor ve bunlara cevap verebiliyor. Ayrıyeten, riskleri tespit etmeyi ve siber hatalıların davranışlarını öğrenmesini sağlayarak gelecekteki taarruzların oluşmasını engelleyebiliyor. Kurumların işlerini bir çok kolaylaştıran bu tahlil, evvelarden biri haline geliyor.
3. IoT aygıtları yaygınlaşsa da siber saldırganlar bu aygıtlardan vazgeçmiyor. Bugün piyasada bulunan IoT aygıtlarının birçoklarında güvenlik meseleleri bulunuyor. IoT aygıtlarına entegre edilmiş bilgisayar üniteleri aracılığıyla bilgiler internet üzerinden aktarılabiliyor ve çalınabiliyor. Sonuç olarak ise kullanıcılar DoS akınlarına ve aygıt kaçırmaya karşı savunmasız kalabiliyor. Bu noktada, kurumların bu aygıtlardaki müdafaalarını güçlendirmeleri son derece kıymet arz ediyor.
4. Hükümetler inançlı 5G ağları kurma kelamı veriyor. Günümüzün dijital ihtilali, bilgi paylaşımı ve kendi kendini denetim etme için IoT aygıt temasına büyük ölçüde bağımlı duruyor. Bunu tesirli bir biçimde gerçekleştirmek, yüksek performanslı bir ağ gerektiriyor ve 5G teknolojisi bu iş için hayli uygun görünüyor. Her şeyin birbirine bağlı olduğu akıllı bir kentin telekomünikasyona güvenmesi göz önüne alındığında, birfazlaca hükümet 5G ağlarını ulusal altyapı olarak ilan ediyor.
5. Finansal hizmetlere yönelik siber ataklar katmanlaşıyor. Belirli finansal kurumlar, kurallara uymak ve buluta geçiş yapmak için gayret göstermeye devam etse de siber saldırganların kimlik avı teşebbüsleri durmak bilmiyor. Kimlik avı ataklarına ek olarak bilgi ihlallerine ve virüs taarruzlarına karşı savunmasız kalan bu kurumları hedefleyen siber taarruzların yeni yılda azalması pek mümkün görünmüyor. Kurumların ise yeni olayları ve trendleri takip edip aksiyon alması gerekiyor.
Hibya Haber Ajansı