DUVAR – Fotoğraf sanatının en değerli isimlerinden İbrahim Çallı’nın 80 yapıtı, İzmir’deki “Türk Fotoğrafının Bohem ve Asi Fırçası: İbrahim Çallı” isimli stantta toplandı. Folkart Gallery’deki stantta biroldukca kurum ve özel koleksiyonerin elinde bulunan eserler görülebiliyor.
Bugüne kadar gerçekleştirilmiş en kapsamlı İbrahim Çallı standı olarak nitelendirilen stantta Çallı’nın Fatih Sultan Mehmet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Yunus Nadi portrelerinin yanı sıra son devirdeki en âlâ yapıtı kabul edilen “Manolyalar” da yer alıyor.
Standın proje yöneticiliğini üstüne alan Fahri Özdemir, İbrahim Çallı’nın fotoğraf sanatı için büyük ehemmiyet taşıdığını vurguladı. Çallı’nın Cevat Dereli, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Elif Naci, Cemal Tolu üzere biroldukça sanatçıyı da yetiştirdiğini aktaran Özdemir, “İbrahim Çallı Türk fotoğraf sanatına farklı bir bakış açısıyla yaklaşmış ve Anadolu’dan yetişmiş bir sanatçı” dedi.
HEM BOHEM HEM MUHALİF: İBRAHİM ÇALLI
İbrahim Çallı’nın fotoğraf tarihine en değerli sanatkarlarını kazandırdığını vurgulayan Özdemir, şu biçimde dedi: “İbrahim Çallı, hem bohem hem muhalif bir kişi. En yakın arkadaşı Neyzen Tevfik… Birinci başlarda epeyce zorluklar çekmiş. Sıhhatinde fotoğrafları hayli büyük kıymet görmemiş. Bütün sanatkarlar üzere öldükten daha sonra paha kazanmış. O asi, bohem hayatından esinlenerek ‘Türk Fotoğrafının Bohem ve Asi Fırçası: İbrahim Çallı’ ismini verdik standa lakin fotoğraf tarihinde, edebiyat tarihinde, plastik sanatların her alanında muhalif kimliği ön plana çıkmıştır.”
Standın başyapıtının İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Müzesi’nden getirilen Atatürk portresi olduğunu belirten Özdemir, şunları söylemiş oldu: “Sergi kapsamında, 400 sayfalık bir İbrahim Çallı albümü hazırlandı. Bu stantla birlikte Türk fotoğraf tarihinin de bir müddetcini görmüş oluyoruz. 1906’dan 1960’a kadar olan süreci de İbrahim Çallı’nın gözünden izleyebilirsiniz.”
İBRAHİM ÇALLI KİMDİR?
Denizli’ye bağlı Çal kasabasında 1882’de doğan İbrahim Çallı, ablasının ön ayak olmasıyla Kuleli Askeri Lisesinde okumak için gittiği İstanbul’da giriş imtihanlarını kaçırınca arzuhalcilik yapmaya başladı. Ermeni bir ressamın yanında fotoğraf sanatıyla tanışan Çallı, Şeker Ahmet Paşa’nın takviyesiyle Sanayi-i Nefise’ye girdi.
Buradan mezun olduktan daha sonra Hikmet Onat ve Ruhi Arel’in de ortalarında olduğu bir kümeyle Paris’e fotoğraf tahsiline gönderilen Çallı, L’Ecole des Beaux Arts’da, Fernand Cormon Atölyesi’nde eğitim gördü.
Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Türkiye’ye dönen Çallı, Sanayi-i Nefise’ye hoca olarak girdi. Emekli olduğu 1947’ye kadar 33 yıl burada hocalık yapan sanatkarın yapıtları içinde, portreler, nüler, peyzajlar ve natürmortlar tartı kazandı.
Sanatçılığının yanı sıra öğretmenliği ile de Türk fotoğraf sanatına istikamet veren İbrahim Çallı, 22 Mayıs 1960’ta mide kanaması kararı vefat etti. (AA)
Bugüne kadar gerçekleştirilmiş en kapsamlı İbrahim Çallı standı olarak nitelendirilen stantta Çallı’nın Fatih Sultan Mehmet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Yunus Nadi portrelerinin yanı sıra son devirdeki en âlâ yapıtı kabul edilen “Manolyalar” da yer alıyor.
Standın proje yöneticiliğini üstüne alan Fahri Özdemir, İbrahim Çallı’nın fotoğraf sanatı için büyük ehemmiyet taşıdığını vurguladı. Çallı’nın Cevat Dereli, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Elif Naci, Cemal Tolu üzere biroldukça sanatçıyı da yetiştirdiğini aktaran Özdemir, “İbrahim Çallı Türk fotoğraf sanatına farklı bir bakış açısıyla yaklaşmış ve Anadolu’dan yetişmiş bir sanatçı” dedi.
HEM BOHEM HEM MUHALİF: İBRAHİM ÇALLI
İbrahim Çallı’nın fotoğraf tarihine en değerli sanatkarlarını kazandırdığını vurgulayan Özdemir, şu biçimde dedi: “İbrahim Çallı, hem bohem hem muhalif bir kişi. En yakın arkadaşı Neyzen Tevfik… Birinci başlarda epeyce zorluklar çekmiş. Sıhhatinde fotoğrafları hayli büyük kıymet görmemiş. Bütün sanatkarlar üzere öldükten daha sonra paha kazanmış. O asi, bohem hayatından esinlenerek ‘Türk Fotoğrafının Bohem ve Asi Fırçası: İbrahim Çallı’ ismini verdik standa lakin fotoğraf tarihinde, edebiyat tarihinde, plastik sanatların her alanında muhalif kimliği ön plana çıkmıştır.”
Standın başyapıtının İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Müzesi’nden getirilen Atatürk portresi olduğunu belirten Özdemir, şunları söylemiş oldu: “Sergi kapsamında, 400 sayfalık bir İbrahim Çallı albümü hazırlandı. Bu stantla birlikte Türk fotoğraf tarihinin de bir müddetcini görmüş oluyoruz. 1906’dan 1960’a kadar olan süreci de İbrahim Çallı’nın gözünden izleyebilirsiniz.”
İBRAHİM ÇALLI KİMDİR?
Denizli’ye bağlı Çal kasabasında 1882’de doğan İbrahim Çallı, ablasının ön ayak olmasıyla Kuleli Askeri Lisesinde okumak için gittiği İstanbul’da giriş imtihanlarını kaçırınca arzuhalcilik yapmaya başladı. Ermeni bir ressamın yanında fotoğraf sanatıyla tanışan Çallı, Şeker Ahmet Paşa’nın takviyesiyle Sanayi-i Nefise’ye girdi.
Buradan mezun olduktan daha sonra Hikmet Onat ve Ruhi Arel’in de ortalarında olduğu bir kümeyle Paris’e fotoğraf tahsiline gönderilen Çallı, L’Ecole des Beaux Arts’da, Fernand Cormon Atölyesi’nde eğitim gördü.
Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Türkiye’ye dönen Çallı, Sanayi-i Nefise’ye hoca olarak girdi. Emekli olduğu 1947’ye kadar 33 yıl burada hocalık yapan sanatkarın yapıtları içinde, portreler, nüler, peyzajlar ve natürmortlar tartı kazandı.
Sanatçılığının yanı sıra öğretmenliği ile de Türk fotoğraf sanatına istikamet veren İbrahim Çallı, 22 Mayıs 1960’ta mide kanaması kararı vefat etti. (AA)