Halkla bağlar ve reklamcılık kısmından mezun olduktan daha sonra bir süre çeşitli alanlarda tecrübe kazanan Otomobilci, kurumsal irtibat ve reklam ajansı dalında idari işler yöneticisi olarak çalıştı.
Teşebbüsçü olmaya 2012’de karar veren ve KOSGEB takviyesiyle reklam ajansını kuran Otomobilci, hem de iş dünyası için mecmua çıkarmaya başladı. Mecmuası için röportajlar yaptığı periyotta, kırsalda farklı tarım projeleri geliştiren girişimcilerin öykülerinden etkilenen Otomobilci, hayatında yeni bir sayfa açmaya karar verdi.
Sürdürülebilir tarım ve ekolojik dizaynla ilgili eğitimler alan Otomobilci, okuduğu ikinci üniversitede tarım kısmını bitirdi. Otomobilci, bir yıldır hayallerini gerçeğe dönüştürdüğü Dutalanı köyündeki 20 dönümlük yerde, besin atıklarını fermente ederek ürettiği doğal gübreyle incir, zeytin, badem, nar, üzüm, zerzevat ve meyve üretimi yapıyor.
‘SEBZEYİ, MEYVEYİ KOMPOST YAPARAK TOPRAĞA GERİ VERİYORUZ’
Eşiyle köyde tarım yapan Berma Aydın Otomobilci, öğrendiği sürdürülebilir tarım uygulamalarını hayata geçirmenin memnunluğunu yaşadığını söylemiş oldu. “Permakültür dizayncı eğitimi” aldığını anlatan Otomobilci, besin ve evsel atıklardan gübre yapmanın sürdürülebilir tarımda en dikkat cazibeli tekniklerden olduğunu belirtti.
Otomobilci, konutta yemek yaparken çıkan soğan, domates, patlıcan ve yumurta üzere besinlerin kabuklarını besine uygun özel bir kovada 15 gün mayalandırdığını, bitkisel atıkları bir nevi turşuladığını lisana getirdi.
Besin atıklarını çöp olarak görmediğini vurgulayan Otomobilci, “Hem toprağın fonksiyonunu kolaylaştırıyoruz tıpkı vakitte bunu etrafa ziyan vermeden yapıyoruz. ‘Sağlıklı topraklarda sağlıklı besinler yetişir’ anlayışıyla topraktan gelen sebzeyi, meyveyi kompost yaparak toprağa besin olarak geri veriyoruz.
Besin atığı gübresiyle yetişen zerzevat ve meyveler daha sağlıklı, vitaminli ve mineralli oluyor. İşimi büyütmek istiyorum. Bunun için büyük efor gösteriyoruz.” dedi.
‘İZ BIRAKMAK İSTİYORUM’
Toprakla uğraşmanın kendisini rahatlattığını, iş geriliminden uzak, tabiatla iç içe ömür sürdüğünü anlatan Otomobilci, hayalini gerçekleştirmenin memnunluğunu yaşadığını belirtti.
Otomobilci, Dutalanı köyünün tabiatına hayran olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “İçimde daima çocukluğumda yaşadığım tabiata dönmek vardı. Buraya aşık oldum ve buraya aitmişim üzere hissettim. Bu küçük orman köyünde daha memnunum. İnsanın tabiattan ayrılmaması gerekiyor.
Biz ne vakit ağaçlardan, tabiattan kontağımızı kopardıysak bu biçimde hastalıklar baş göstermeye başlıyor. Kentte kucak kucak gerilim var. Yaşamak için çalışmıyorsun, çalışmak için yaşıyorsun. Ömrünün yarısı trafikte geçiyor.
O gerilimi yaşamaktansa burada ormanın ortasında tabiata hizmet ederek ömrümü sürdürmeyi tercih ederim. Geride tabiata faydalı olduğum bir iz bırakmak istiyorum. Uyguladığım biçimleri etrafımdaki çiftçilere anlatmaya, onlara da öğretmeye çalışıyorum.”
KAYNAK: AA
Teşebbüsçü olmaya 2012’de karar veren ve KOSGEB takviyesiyle reklam ajansını kuran Otomobilci, hem de iş dünyası için mecmua çıkarmaya başladı. Mecmuası için röportajlar yaptığı periyotta, kırsalda farklı tarım projeleri geliştiren girişimcilerin öykülerinden etkilenen Otomobilci, hayatında yeni bir sayfa açmaya karar verdi.
Sürdürülebilir tarım ve ekolojik dizaynla ilgili eğitimler alan Otomobilci, okuduğu ikinci üniversitede tarım kısmını bitirdi. Otomobilci, bir yıldır hayallerini gerçeğe dönüştürdüğü Dutalanı köyündeki 20 dönümlük yerde, besin atıklarını fermente ederek ürettiği doğal gübreyle incir, zeytin, badem, nar, üzüm, zerzevat ve meyve üretimi yapıyor.
‘SEBZEYİ, MEYVEYİ KOMPOST YAPARAK TOPRAĞA GERİ VERİYORUZ’
Eşiyle köyde tarım yapan Berma Aydın Otomobilci, öğrendiği sürdürülebilir tarım uygulamalarını hayata geçirmenin memnunluğunu yaşadığını söylemiş oldu. “Permakültür dizayncı eğitimi” aldığını anlatan Otomobilci, besin ve evsel atıklardan gübre yapmanın sürdürülebilir tarımda en dikkat cazibeli tekniklerden olduğunu belirtti.
Otomobilci, konutta yemek yaparken çıkan soğan, domates, patlıcan ve yumurta üzere besinlerin kabuklarını besine uygun özel bir kovada 15 gün mayalandırdığını, bitkisel atıkları bir nevi turşuladığını lisana getirdi.
Besin atıklarını çöp olarak görmediğini vurgulayan Otomobilci, “Hem toprağın fonksiyonunu kolaylaştırıyoruz tıpkı vakitte bunu etrafa ziyan vermeden yapıyoruz. ‘Sağlıklı topraklarda sağlıklı besinler yetişir’ anlayışıyla topraktan gelen sebzeyi, meyveyi kompost yaparak toprağa besin olarak geri veriyoruz.
Besin atığı gübresiyle yetişen zerzevat ve meyveler daha sağlıklı, vitaminli ve mineralli oluyor. İşimi büyütmek istiyorum. Bunun için büyük efor gösteriyoruz.” dedi.
‘İZ BIRAKMAK İSTİYORUM’
Toprakla uğraşmanın kendisini rahatlattığını, iş geriliminden uzak, tabiatla iç içe ömür sürdüğünü anlatan Otomobilci, hayalini gerçekleştirmenin memnunluğunu yaşadığını belirtti.
Otomobilci, Dutalanı köyünün tabiatına hayran olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “İçimde daima çocukluğumda yaşadığım tabiata dönmek vardı. Buraya aşık oldum ve buraya aitmişim üzere hissettim. Bu küçük orman köyünde daha memnunum. İnsanın tabiattan ayrılmaması gerekiyor.
Biz ne vakit ağaçlardan, tabiattan kontağımızı kopardıysak bu biçimde hastalıklar baş göstermeye başlıyor. Kentte kucak kucak gerilim var. Yaşamak için çalışmıyorsun, çalışmak için yaşıyorsun. Ömrünün yarısı trafikte geçiyor.
O gerilimi yaşamaktansa burada ormanın ortasında tabiata hizmet ederek ömrümü sürdürmeyi tercih ederim. Geride tabiata faydalı olduğum bir iz bırakmak istiyorum. Uyguladığım biçimleri etrafımdaki çiftçilere anlatmaya, onlara da öğretmeye çalışıyorum.”
KAYNAK: AA