Dünyaca ünlü şefler Gastromasa’da buluştu Gastronominin dünyaca ünlü isimlerini, Michelin yıldızlı şeflerini ve dünyanın en değerli pastry chef’lerini Türkiye’de ağırlayan Milletlerarası Gastromasa Gastronomi Konferansı, dopdolu programı ve seçkin iştirakçileriyle bir defa daha ziyaretçilerini dünya gastronomisi ile buluşturdu.
7 Kasım Pazar günü ziyaretçilerini Haliç Kongre Merkezi’nde ağırlayan aktiflik workshoplar ve keyifli aktiviteler eşliğinde Türk Mutfağı’nın, dünyaya açılan kapısı oldu. ABD, İspanya, San Sebastian ve Almanya’dan Mugaritz Restaurant, Bachour Bakery, DiverXO, Restaurant La Vie Osnabrück, Disfrutar Restaurant üzere ünlü restoranların ödüllü şefleri Dabız Munoz, Antonio Bachour, Oriol Castro, Vladimir Mukhin, Andoni Luis Aduriz, Diego Guerrero, Atsushi Tanaka, Helene Pietrini, Ricard Camarena, Thomas Bühner, Fabrizio Fiorani, Kevin Lacote, Yoji Tokuyoshi, Igor Grishechkin, Syrco Bakker, Joao Rodrigues, Jonathan Bernsten, Paolo Casagrande, Juanjo Lopez, Thibault Sombardier ve Rodolfo Guzman, gastronomi tutkunlarına unutulmaz bir tecrübe yaşattı.
6. Memleketler arası Gastromasa Gastronomi Konferansı açılışına; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Gaziantep Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin, Gastromasa Genel Müdürü Gökmen Sözen, Türk Mutfağı Araştırmacısı Vedat Başaran, Accor Kümesi Türkiye Operasyonlardan Sorumlu Lider Yardımcısı ve Swissotel the Bosphorus İstanbul Genel Müdürü Uğur Talayhan, Metro Toptancı Market CEO Sinem Türüng ve THY İdare Şurası Lideri İlker Aycı katıldı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz açılış konuşmasında; “Günümüz dünyasında yaratıcılık ve tasarım kavramlarının hayatımızda kapladığı yeri düşündüğümüzde nitekim gerçek bir seçim olduğunu belirtmem gerekiyor. Tercih edilen tabaktan tabağın ortasında sunulan yemeğe, yemeğin servis ediliş formuna, sofra tertibi ve yemek yenen yerin dekorasyonundan mönüye kadar tasarım, gastronominin de her evresinde var. Lezzet kıymetli fakat o lezzeti deneyimlemeye ikna etmek için görselliğin kullanılması gerekiyor. Onun için bilhassa dala insan kaynağı yetiştiren yükseköğretim yahut öteki eğitim kurumlarının isimleri bile artık “tasarımın” ehemmiyetine gönderme yapacak biçimde Gastronomi ve Mutfak Sanatları olarak kullanılıyor. Gastronomi kültürümüzün en kıymetli bileşenlerinden birisi ve bir “sanat”. Bu noktada varlıklı Türk mutfağının görsel şölene döndüğü sofralara özel bir atıfta bulunmak isterim. Bu aktifliğin konuk kenti, UNESCO Yaratıcı Kentler Ağının ülkemizdeki temsilcilerinden Gaziantep’imizin mutfağı, yemekleri ve sunum hali ile bilhassa öne çıkıyor. Konuk şeflerimizin ilgisini çekeceğine inanıyorum. Ve bir daha Hatay ve Afyonkarahisar’ın mutfakları. Bu üç kentimizin mutfakları yalnızca lezzetleri ile değil bununla birlikte görsellikleriyle de her vakit dikkat çekiyorlar.
Yemek asla yalnızca yemek değildir… Yemek artık epey daha derin manalar içeriyor. Bir yemeği yahut şef tabağını günümüz kurallarında internet yahut toplumsal medya üzerinden nazarann bir insan o tecrübesi yaşamak ismine binlerce kilometre yol kat etmeyi göze alabiliyor. İşlerin farklı boyutlara evrildiğini artık hepimiz görüyoruz. Artık tüm şefler tabir yerindeyse birer gastrodiplomat” dedi.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin ise; “Konuk kent olarak Gastromasa’da bulunmaktan dolayı fazlaca memnunuz. Gaziantep, binlerce yıllık kadim bir geçmişe sahip olmasının verdiği zenginlikle dünyanın en kıymetli gastronomi kentlerinden biri. Bu alandaki birikimimiz ile dünyaca ünlü şeflerin vizyonu bir ortaya geldiğinde bu zenginlik daha da artıyor ve geçmiş ile bugün tek bir noktada buluşuyor. Biliyorsunuz Gaziantep kentimiz 2014 yılında, UNESCO’nun ‘Yaratıcı Kentler Ağına’ katıldı. Bu ağa gastronomi alanında giren Türkiye’nin birinci kenti oldu. Anadolu mutfağının bir dayanışma, bir birlik, bir kardeşlik, bir rahmet, bir beğenilen görü, kucaklama olduğunu biliyoruz. Bu sebeple bugün burada olmak bizim için hayli kıymetli. Bir ülkenin köklerini, karakterini, ömür tarzını yansıtan en hoş ayrıntı bence gastronomi. Dünya barışını ve müsamahayı sağlamak birbirimizi tanımak ve anlamaktan geçiyor. Bunun için de birebir sofranın etrafında buluşmaktan daha hoş bir yol olamaz. Pahalı şeflerimizin özel sunumlarını heyecanla bekliyoruz. Bu özel aktifliği destekleyen herkese hayli teşekkür ediyorum” dedi.
Gastromasa’yı gelecek periyotta diğer ülkelerde gerçekleştirmek için çalışmalara başladıklarını belirten Gastromasa Genel Müdürü Gökmen Sözen; “Dünya gastronomisinin en değerli isimlerini Türkiye’de ağırlamak bizler için büyük bir onur. Kültürler içinde bir köprü oluşturmak için çıktığımız bu seyahatte Gastromasa artık dünyanın en kıymetli dört gastronomi konferansından biri. Her yıl farklı temalarla gerçekleştirdiğimiz bu aktiflikle gastro-diplomasi ağları kuruyor, Türk gastronomisinin küresel entegrasyonunu artırıyor ve gastronomi turizminin gelişmenine katkı sağlıyoruz. Bu alanda Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olmaktan gurur duyuyoruz. Çünkü, Gastromasa Türkiye’nin dünyadaki gastronomi markasıdır. Bu yıl “Tasarım” temasıyla bir ortadayız. Gelecek yıl ise, dünyanın en kıymetli gündem unsurlarından biri olan sürdürülebilirlik ve biyo-çeşitlilik temamız olacak” dedi.
Metro Toptancı Market CEO Sinem Türüng; “Metro Türkiye olarak 30 yılı aşkın bir müddetdir Türk mutfağına sahip çıkmak, Türk mutfak külçeşidinin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak ve Türk şeflerinin gelişmenine katkıda bulunarak dünyada hak ettikleri yere gelmelerini sağlamak hedefiyle çalışıyoruz. Bu ulvi gayemiz, bizi yalnızca raflarına eser koyan bir perakendeci olmanın ötesine taşıyor. Mahallî lezzetlerimizi müdafaaya, Coğrafik İşaretli eserlerimizi yurt haricinde duyurmaya yönelik çalışmalarımız doğrultusunda şeflerle iş birlikleri yapmaya, onları bilgi ve tecrübelerini paylaşabilecekleri platformlarda bir ortaya getirmeye kıymet veriyoruz. Milletlerarası Gastromasa Gastronomi Konferansını da bizim hedefimizle fazlaca örtüşmesi niçiniyle birinci senelerından bu yana desteklemekten memnunluk duyuyoruz” dedi.
THY İdare Şurası Lideri İlker Aycı; “Bu aktiflik yalnızca burada değil Türkiye’nin her köşesinde heyecan yaratıyor. Deriz ya; birini tanımak istiyorsan onunla ticaret yap, onunla seyahate git, ya da onunla tıpkı sofrada yemek ye… Biriyle fazlaca düzgün arkadaş olmak istiyorsan onun sofrasına otur, onu sofrana davet et. İşte bu kadar kıymetli gastronomi. Türk mutfağı bugün dünyanın her noktasında konuşulacak kadar kuvvetli. Daima birlikte, her yerde konuşulmasını başaracağımıza inanıyorum” dedi.
Hibya Haber Ajansı
7 Kasım Pazar günü ziyaretçilerini Haliç Kongre Merkezi’nde ağırlayan aktiflik workshoplar ve keyifli aktiviteler eşliğinde Türk Mutfağı’nın, dünyaya açılan kapısı oldu. ABD, İspanya, San Sebastian ve Almanya’dan Mugaritz Restaurant, Bachour Bakery, DiverXO, Restaurant La Vie Osnabrück, Disfrutar Restaurant üzere ünlü restoranların ödüllü şefleri Dabız Munoz, Antonio Bachour, Oriol Castro, Vladimir Mukhin, Andoni Luis Aduriz, Diego Guerrero, Atsushi Tanaka, Helene Pietrini, Ricard Camarena, Thomas Bühner, Fabrizio Fiorani, Kevin Lacote, Yoji Tokuyoshi, Igor Grishechkin, Syrco Bakker, Joao Rodrigues, Jonathan Bernsten, Paolo Casagrande, Juanjo Lopez, Thibault Sombardier ve Rodolfo Guzman, gastronomi tutkunlarına unutulmaz bir tecrübe yaşattı.
6. Memleketler arası Gastromasa Gastronomi Konferansı açılışına; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Gaziantep Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin, Gastromasa Genel Müdürü Gökmen Sözen, Türk Mutfağı Araştırmacısı Vedat Başaran, Accor Kümesi Türkiye Operasyonlardan Sorumlu Lider Yardımcısı ve Swissotel the Bosphorus İstanbul Genel Müdürü Uğur Talayhan, Metro Toptancı Market CEO Sinem Türüng ve THY İdare Şurası Lideri İlker Aycı katıldı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz açılış konuşmasında; “Günümüz dünyasında yaratıcılık ve tasarım kavramlarının hayatımızda kapladığı yeri düşündüğümüzde nitekim gerçek bir seçim olduğunu belirtmem gerekiyor. Tercih edilen tabaktan tabağın ortasında sunulan yemeğe, yemeğin servis ediliş formuna, sofra tertibi ve yemek yenen yerin dekorasyonundan mönüye kadar tasarım, gastronominin de her evresinde var. Lezzet kıymetli fakat o lezzeti deneyimlemeye ikna etmek için görselliğin kullanılması gerekiyor. Onun için bilhassa dala insan kaynağı yetiştiren yükseköğretim yahut öteki eğitim kurumlarının isimleri bile artık “tasarımın” ehemmiyetine gönderme yapacak biçimde Gastronomi ve Mutfak Sanatları olarak kullanılıyor. Gastronomi kültürümüzün en kıymetli bileşenlerinden birisi ve bir “sanat”. Bu noktada varlıklı Türk mutfağının görsel şölene döndüğü sofralara özel bir atıfta bulunmak isterim. Bu aktifliğin konuk kenti, UNESCO Yaratıcı Kentler Ağının ülkemizdeki temsilcilerinden Gaziantep’imizin mutfağı, yemekleri ve sunum hali ile bilhassa öne çıkıyor. Konuk şeflerimizin ilgisini çekeceğine inanıyorum. Ve bir daha Hatay ve Afyonkarahisar’ın mutfakları. Bu üç kentimizin mutfakları yalnızca lezzetleri ile değil bununla birlikte görsellikleriyle de her vakit dikkat çekiyorlar.
Yemek asla yalnızca yemek değildir… Yemek artık epey daha derin manalar içeriyor. Bir yemeği yahut şef tabağını günümüz kurallarında internet yahut toplumsal medya üzerinden nazarann bir insan o tecrübesi yaşamak ismine binlerce kilometre yol kat etmeyi göze alabiliyor. İşlerin farklı boyutlara evrildiğini artık hepimiz görüyoruz. Artık tüm şefler tabir yerindeyse birer gastrodiplomat” dedi.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin ise; “Konuk kent olarak Gastromasa’da bulunmaktan dolayı fazlaca memnunuz. Gaziantep, binlerce yıllık kadim bir geçmişe sahip olmasının verdiği zenginlikle dünyanın en kıymetli gastronomi kentlerinden biri. Bu alandaki birikimimiz ile dünyaca ünlü şeflerin vizyonu bir ortaya geldiğinde bu zenginlik daha da artıyor ve geçmiş ile bugün tek bir noktada buluşuyor. Biliyorsunuz Gaziantep kentimiz 2014 yılında, UNESCO’nun ‘Yaratıcı Kentler Ağına’ katıldı. Bu ağa gastronomi alanında giren Türkiye’nin birinci kenti oldu. Anadolu mutfağının bir dayanışma, bir birlik, bir kardeşlik, bir rahmet, bir beğenilen görü, kucaklama olduğunu biliyoruz. Bu sebeple bugün burada olmak bizim için hayli kıymetli. Bir ülkenin köklerini, karakterini, ömür tarzını yansıtan en hoş ayrıntı bence gastronomi. Dünya barışını ve müsamahayı sağlamak birbirimizi tanımak ve anlamaktan geçiyor. Bunun için de birebir sofranın etrafında buluşmaktan daha hoş bir yol olamaz. Pahalı şeflerimizin özel sunumlarını heyecanla bekliyoruz. Bu özel aktifliği destekleyen herkese hayli teşekkür ediyorum” dedi.
Gastromasa’yı gelecek periyotta diğer ülkelerde gerçekleştirmek için çalışmalara başladıklarını belirten Gastromasa Genel Müdürü Gökmen Sözen; “Dünya gastronomisinin en değerli isimlerini Türkiye’de ağırlamak bizler için büyük bir onur. Kültürler içinde bir köprü oluşturmak için çıktığımız bu seyahatte Gastromasa artık dünyanın en kıymetli dört gastronomi konferansından biri. Her yıl farklı temalarla gerçekleştirdiğimiz bu aktiflikle gastro-diplomasi ağları kuruyor, Türk gastronomisinin küresel entegrasyonunu artırıyor ve gastronomi turizminin gelişmenine katkı sağlıyoruz. Bu alanda Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı olmaktan gurur duyuyoruz. Çünkü, Gastromasa Türkiye’nin dünyadaki gastronomi markasıdır. Bu yıl “Tasarım” temasıyla bir ortadayız. Gelecek yıl ise, dünyanın en kıymetli gündem unsurlarından biri olan sürdürülebilirlik ve biyo-çeşitlilik temamız olacak” dedi.
Metro Toptancı Market CEO Sinem Türüng; “Metro Türkiye olarak 30 yılı aşkın bir müddetdir Türk mutfağına sahip çıkmak, Türk mutfak külçeşidinin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak ve Türk şeflerinin gelişmenine katkıda bulunarak dünyada hak ettikleri yere gelmelerini sağlamak hedefiyle çalışıyoruz. Bu ulvi gayemiz, bizi yalnızca raflarına eser koyan bir perakendeci olmanın ötesine taşıyor. Mahallî lezzetlerimizi müdafaaya, Coğrafik İşaretli eserlerimizi yurt haricinde duyurmaya yönelik çalışmalarımız doğrultusunda şeflerle iş birlikleri yapmaya, onları bilgi ve tecrübelerini paylaşabilecekleri platformlarda bir ortaya getirmeye kıymet veriyoruz. Milletlerarası Gastromasa Gastronomi Konferansını da bizim hedefimizle fazlaca örtüşmesi niçiniyle birinci senelerından bu yana desteklemekten memnunluk duyuyoruz” dedi.
THY İdare Şurası Lideri İlker Aycı; “Bu aktiflik yalnızca burada değil Türkiye’nin her köşesinde heyecan yaratıyor. Deriz ya; birini tanımak istiyorsan onunla ticaret yap, onunla seyahate git, ya da onunla tıpkı sofrada yemek ye… Biriyle fazlaca düzgün arkadaş olmak istiyorsan onun sofrasına otur, onu sofrana davet et. İşte bu kadar kıymetli gastronomi. Türk mutfağı bugün dünyanın her noktasında konuşulacak kadar kuvvetli. Daima birlikte, her yerde konuşulmasını başaracağımıza inanıyorum” dedi.
Hibya Haber Ajansı