celikci
New member
2007 yılında, Steve Jobs’un birinci iPhone’u tanıtmasından bu yana, taşınabilir bağlantı teknolojileri ve ötürüsıyla akıllı telefon kavramı büyük bir süratle gelişti. Lakin bu demek değil ki, 2007 öncesinde de bu alanda atılmış büyük adımlar yoktu… Örneğin bir epey kişi tarafınca birinci akıllı telefon olarak kabul edilen Simon, 29 yılı geride bırakan gerçek bir efsane.
IBM imzasını taşıyan Simon, birinci vakit içinderda 23 Kasım 1992‘de COMDEX’te tanıtılmıştı. 16MHz işlemcisi, 1MB belleği ve 1MB depolama alanı ile devri için pek etkileyici görünen Simon’ı cebinize sığdırmanız pek mümkün değildi. Enteresan bir öteki özelliği ise, PCMCIA hafıza kartı takılabiliyor olmasıydı. IBM, Simon’ı o devirde “akıllı telefon” olarak tanımlamadı; çünkü çabucak hemen “akıllı cihaz” kavramı ömrümüze girmemişti bile. Bunun yerine Simon, davet aygıtı, faks aygıtı ve cep bilgisayarı biçiminde tanım edilmişti.
Simon, fizikî klavye tuşlarına sahip değildi. Bunun yerine dokunmatik ekranına parmak ya da kalemle okunularak kullanılıyordu.
Telefonun tanıtım daha sonrasında piyasaya sürülmesi ise 2 yıl aldı. Simon’ın raflara çıkışı, lakin 1994 tarihinde gerçekleşti.
Simon’a dışarıdan yalnızca tek bir uygulama yükleyebiliyordunuz: PC ile Simon içinde iletileşmeye yarayan DispatchIt isimli uygulamanın PC istemcisinin fiyatı 3.000 dolardı. Ayrıyeten telefon başına da 300 dolar ödenmesi gerekiyordu.
Simon’ın elinden, faks alabilmek üzere bugünkü akıllı ceplerle yapamadığı birtakım işler de geliyordu. Telefon, BellSouth Cellular tarafınca, 2 yıllık kontratla 900 dolara satılıyordu.
Simon’un kalemle kullanılabilen dokunmatik arayüzü, bir uygulama listesi de sunuyordu. Fakat gereğince güzel reklamı yapılmayan aygıt, ticari manada beklenen başarıyı yakalayamadı ve 6 ay ortasında piyasadan geri çekildi. Sorun yalnızca tanıtımdan ibaret de değildi; Simon’un kısa pil ömrü ve kullanım açısında öbür sorunları de vardı.
Her şeye karşın, Simon’un bugünkü akıllı telefonlar için öncü oluşu ve ne kadar uzun bir yol kat ettiğimizi göstermesi açısından epeyce değerli olduğunu düşünüyoruz.
29 yılını dolduran Simon’ın nasıl çalıştığını, üstteki görüntüde izleyebilirsiniz…
IBM imzasını taşıyan Simon, birinci vakit içinderda 23 Kasım 1992‘de COMDEX’te tanıtılmıştı. 16MHz işlemcisi, 1MB belleği ve 1MB depolama alanı ile devri için pek etkileyici görünen Simon’ı cebinize sığdırmanız pek mümkün değildi. Enteresan bir öteki özelliği ise, PCMCIA hafıza kartı takılabiliyor olmasıydı. IBM, Simon’ı o devirde “akıllı telefon” olarak tanımlamadı; çünkü çabucak hemen “akıllı cihaz” kavramı ömrümüze girmemişti bile. Bunun yerine Simon, davet aygıtı, faks aygıtı ve cep bilgisayarı biçiminde tanım edilmişti.
Simon, fizikî klavye tuşlarına sahip değildi. Bunun yerine dokunmatik ekranına parmak ya da kalemle okunularak kullanılıyordu.
Telefonun tanıtım daha sonrasında piyasaya sürülmesi ise 2 yıl aldı. Simon’ın raflara çıkışı, lakin 1994 tarihinde gerçekleşti.
Simon’a dışarıdan yalnızca tek bir uygulama yükleyebiliyordunuz: PC ile Simon içinde iletileşmeye yarayan DispatchIt isimli uygulamanın PC istemcisinin fiyatı 3.000 dolardı. Ayrıyeten telefon başına da 300 dolar ödenmesi gerekiyordu.
Simon’ın elinden, faks alabilmek üzere bugünkü akıllı ceplerle yapamadığı birtakım işler de geliyordu. Telefon, BellSouth Cellular tarafınca, 2 yıllık kontratla 900 dolara satılıyordu.
Simon’un kalemle kullanılabilen dokunmatik arayüzü, bir uygulama listesi de sunuyordu. Fakat gereğince güzel reklamı yapılmayan aygıt, ticari manada beklenen başarıyı yakalayamadı ve 6 ay ortasında piyasadan geri çekildi. Sorun yalnızca tanıtımdan ibaret de değildi; Simon’un kısa pil ömrü ve kullanım açısında öbür sorunları de vardı.
Her şeye karşın, Simon’un bugünkü akıllı telefonlar için öncü oluşu ve ne kadar uzun bir yol kat ettiğimizi göstermesi açısından epeyce değerli olduğunu düşünüyoruz.
29 yılını dolduran Simon’ın nasıl çalıştığını, üstteki görüntüde izleyebilirsiniz…