Sanatçı ve müzisyen İlhan Şeşen, pandemi periyodunda yaşadığı ekonomik zorluklar ve müzikli yerlere getirilen saat kısıtlaması hakkında konuştu. İktidara yakın olduğu istikametindeki tenkitleri kabul etmediğini belirten Şeşen, “Bugüne kadar hiç bir iktidarı onaylamadım” dedi.
Pandemi süreci boyunca geçinmekte zorluk yaşayan sanatkarlar, “yeni normalleşme” kararları doğrultusunda müzikli yerlere getirilen saat kısıtlamasına reaksiyon gösterdi. Yansıların odağında ise bu sonucun “yaşam biçimi dayatması” olduğu tenkitleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çoğunlukla kalabalık toplantılar düzenleyerek, mitingler yaparak şahsen kendisinin bu kısıtlamalara uymadığı tartışmaları yer alıyor. Time Code Programı’nda Yeşim Özdemir’e konuk olan İlhan Şeşen de bu kararları gerçek bulmadığını tabir ederek “Bu epeyce makûs bir durum. Bunu yapmaları epey vahim bir durum, affedilir bir şey değil. Yani hem yasaklıyorsun bir ortaya gelmeyi hem kendin binlerce kişi bir ortaya geliyorsun. Onaylanılacak bir şey değil. İnsanın aklına ‘güleriz ağlanacak halimize’ geliyor” dedi.
’72 YILDIR BU TÜRLÜ BİR HAL GÖRMEDİM’
Geçtiğimiz günlerde Posta’dan Alev Gürsoy Cimin’e verdiği bir röportajda “Çok sıkıntı durumdayım, üç ay daha dayanacak gücüm kalmadı” diyen sanatçı, pandemi süreci boyunca maddi olarak hayli zorlandığını ve yaptığı birikimle geçinmeye çalıştığını aktardı. Süreci daha ağır geçirenlerin de olduğunu vurgulayan Şeşen, “72 yaşındayım, 72 yıldır ben bu biçimde bir hal hiç görmedim. İhtilaller oldu, dünyada bir sürü karışıklıklar oldu. Bu olağanüstü bir durum ve bu durumlarda sabır gerekir. Sabretmeyi öğrendim. Nedir sabır? Evvelce biraz daha hovarda davranabiliyordum. Ne bileyim, gidip lüks bir yerde, hayli fazla düşünmeden yemek yiyebiliyordum” diye konuştu.
‘AK PARTİLİ DEĞİLİM’
İktidarın pandemi sürecini yeterli yürütüp yürütmediği konusunda da konuşan Şeşen, “Ben olsam yönetemezdim. Benden güzel yönettikleri kesin. Ben olsam mümkün değil bunun altından kalkamazdım. Bu sıkıntı bir durum. Ben Ak Partili falan değilim, bu kesin. Bunu Ak Partililer de duyabilir. Ben Ak Parti’yi tutmuyorum” dedi.
Kendisine yönelik iktidara yakın olduğu istikametindeki tenkitlere de karşılık veren Şeşen, “İktidara yakın değilim. Birbirlerine karşı olan hallerini fazlaca ağır bir biçimde eleştiriyorum. İktidarın da muhalefetin de… Yani bu sert halleri, birbirlerine hakaret eden halleri, benim tahammül edebileceğim bir şey değil. Biz bu biçimde görmedik. Birbirlerine olan yaklaşımlarını onaylamak mümkün değil. Bunu yalnızca ben değil, onaylayabilen bir kişi dahi varsayım etmiyorum. Bu durumu, birbirlerine olan bu hakareti onaylamak cehaletten diğer bir şey değildir. Ben bilgisiz değilim” sözlerini kullandı.
‘HİÇBİR İKTİDARDAN YANA OLMADIM’
Yalnızca Ak Parti idaresini değil, bugüne kadar hiç bir iktidarı desteklemediğini de belirten sanatçı, “Bugüne kadar hiç bir iktidarı onaylamadım. hiç bir iktidardan yana olmadım. Zira hepsi makûs yönettiler. Şu anda da makus yönetiliyor. Vatanseverim ben. Yani vatanını sevmeyen bir insan olabilir mi diye düşünüyorum. Allah aşkına soruyorum: Yani vatanını sevmeyen bir insan, bir vatan mensubu olup da o vatanı sevmeyen bir insan olabilir mi? Bunu benim mantığım almıyor. Ben vatanımı seviyorum ama yönetenleri onaylamıyorum, yönetenleri onaylayamıyorum. Zira yeterli yönetemiyorlar” dedi.
‘TÜRKİYE’DE HUKUK YOK’
“Demokratik bir ülkede yaşadığınızı düşünüyor musunuz? sorusuna “Hayır” cevabını veren Şeşen, hukukçu olduğunu ve on sene avukatlık yaptığını belirterek, “Hukuk yoksa ne demokrasi var ne insan hakları var. hiçbir şey yok. Zira bu ülkede şu anda, daha evvel de bu biçimdeydi, şu andaki biçimden değil, hukuk yok. Nedir yok dediğimiz şey, uygulama yok. Ben kanunlarımıza bakıyorum. Örneğin, telif haklarını takip ettiğim için, bir orta MESAM’ın idaresinde de bulundum. Artık ben telif hakları yasasını biliyorum. Yasa bizim haklarımızı teslim etmeye kâfi bir yasa ama uygulanmıyor. Yani yazılı hukuk var, birfazlaca bahiste var lakin uygulanmıyor. Hukuk uygulanmadıktan daha sonra, hukuk yok demektir” sözlerini kullandı.
‘EVLERİMİZE KADAR GELEN VOLÜMLÜ MÜZİKLERDEN HOŞLANMIYORUM’
Şeşen, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Tayyip Erdoğan’ın deklare ettiğı müzik saati kısıtlamasına ait olarak da şunları söylemiş oldu:
“Tatil yörelerinde yolda yürürken, gece yürürken her dükkandan müzikle ilgisi olsun olmasın volümü sonuna kadar açılmış, her birinin farklı bir istasyonu çaldığı, farklı bir müziği çaldığı yollarda yürürken hakikaten epeyce rahatsız oluyorum. Konutlarımıza kadar gelen o bütün volümlü müziklerden nitekim hoşlanmıyorum. kimi vakit görüyorum sokak çalgıcıları; ikaz ettiklerimde var, amfisini koymuş volümünü açmış herkesi rahatsız ediyorlar, beni rahatsız ediyor şahsen.”
Pandemi süreci boyunca geçinmekte zorluk yaşayan sanatkarlar, “yeni normalleşme” kararları doğrultusunda müzikli yerlere getirilen saat kısıtlamasına reaksiyon gösterdi. Yansıların odağında ise bu sonucun “yaşam biçimi dayatması” olduğu tenkitleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çoğunlukla kalabalık toplantılar düzenleyerek, mitingler yaparak şahsen kendisinin bu kısıtlamalara uymadığı tartışmaları yer alıyor. Time Code Programı’nda Yeşim Özdemir’e konuk olan İlhan Şeşen de bu kararları gerçek bulmadığını tabir ederek “Bu epeyce makûs bir durum. Bunu yapmaları epey vahim bir durum, affedilir bir şey değil. Yani hem yasaklıyorsun bir ortaya gelmeyi hem kendin binlerce kişi bir ortaya geliyorsun. Onaylanılacak bir şey değil. İnsanın aklına ‘güleriz ağlanacak halimize’ geliyor” dedi.
’72 YILDIR BU TÜRLÜ BİR HAL GÖRMEDİM’
Geçtiğimiz günlerde Posta’dan Alev Gürsoy Cimin’e verdiği bir röportajda “Çok sıkıntı durumdayım, üç ay daha dayanacak gücüm kalmadı” diyen sanatçı, pandemi süreci boyunca maddi olarak hayli zorlandığını ve yaptığı birikimle geçinmeye çalıştığını aktardı. Süreci daha ağır geçirenlerin de olduğunu vurgulayan Şeşen, “72 yaşındayım, 72 yıldır ben bu biçimde bir hal hiç görmedim. İhtilaller oldu, dünyada bir sürü karışıklıklar oldu. Bu olağanüstü bir durum ve bu durumlarda sabır gerekir. Sabretmeyi öğrendim. Nedir sabır? Evvelce biraz daha hovarda davranabiliyordum. Ne bileyim, gidip lüks bir yerde, hayli fazla düşünmeden yemek yiyebiliyordum” diye konuştu.
‘AK PARTİLİ DEĞİLİM’
İktidarın pandemi sürecini yeterli yürütüp yürütmediği konusunda da konuşan Şeşen, “Ben olsam yönetemezdim. Benden güzel yönettikleri kesin. Ben olsam mümkün değil bunun altından kalkamazdım. Bu sıkıntı bir durum. Ben Ak Partili falan değilim, bu kesin. Bunu Ak Partililer de duyabilir. Ben Ak Parti’yi tutmuyorum” dedi.
Kendisine yönelik iktidara yakın olduğu istikametindeki tenkitlere de karşılık veren Şeşen, “İktidara yakın değilim. Birbirlerine karşı olan hallerini fazlaca ağır bir biçimde eleştiriyorum. İktidarın da muhalefetin de… Yani bu sert halleri, birbirlerine hakaret eden halleri, benim tahammül edebileceğim bir şey değil. Biz bu biçimde görmedik. Birbirlerine olan yaklaşımlarını onaylamak mümkün değil. Bunu yalnızca ben değil, onaylayabilen bir kişi dahi varsayım etmiyorum. Bu durumu, birbirlerine olan bu hakareti onaylamak cehaletten diğer bir şey değildir. Ben bilgisiz değilim” sözlerini kullandı.
‘HİÇBİR İKTİDARDAN YANA OLMADIM’
Yalnızca Ak Parti idaresini değil, bugüne kadar hiç bir iktidarı desteklemediğini de belirten sanatçı, “Bugüne kadar hiç bir iktidarı onaylamadım. hiç bir iktidardan yana olmadım. Zira hepsi makûs yönettiler. Şu anda da makus yönetiliyor. Vatanseverim ben. Yani vatanını sevmeyen bir insan olabilir mi diye düşünüyorum. Allah aşkına soruyorum: Yani vatanını sevmeyen bir insan, bir vatan mensubu olup da o vatanı sevmeyen bir insan olabilir mi? Bunu benim mantığım almıyor. Ben vatanımı seviyorum ama yönetenleri onaylamıyorum, yönetenleri onaylayamıyorum. Zira yeterli yönetemiyorlar” dedi.
‘TÜRKİYE’DE HUKUK YOK’
“Demokratik bir ülkede yaşadığınızı düşünüyor musunuz? sorusuna “Hayır” cevabını veren Şeşen, hukukçu olduğunu ve on sene avukatlık yaptığını belirterek, “Hukuk yoksa ne demokrasi var ne insan hakları var. hiçbir şey yok. Zira bu ülkede şu anda, daha evvel de bu biçimdeydi, şu andaki biçimden değil, hukuk yok. Nedir yok dediğimiz şey, uygulama yok. Ben kanunlarımıza bakıyorum. Örneğin, telif haklarını takip ettiğim için, bir orta MESAM’ın idaresinde de bulundum. Artık ben telif hakları yasasını biliyorum. Yasa bizim haklarımızı teslim etmeye kâfi bir yasa ama uygulanmıyor. Yani yazılı hukuk var, birfazlaca bahiste var lakin uygulanmıyor. Hukuk uygulanmadıktan daha sonra, hukuk yok demektir” sözlerini kullandı.
‘EVLERİMİZE KADAR GELEN VOLÜMLÜ MÜZİKLERDEN HOŞLANMIYORUM’
Şeşen, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Tayyip Erdoğan’ın deklare ettiğı müzik saati kısıtlamasına ait olarak da şunları söylemiş oldu:
“Tatil yörelerinde yolda yürürken, gece yürürken her dükkandan müzikle ilgisi olsun olmasın volümü sonuna kadar açılmış, her birinin farklı bir istasyonu çaldığı, farklı bir müziği çaldığı yollarda yürürken hakikaten epeyce rahatsız oluyorum. Konutlarımıza kadar gelen o bütün volümlü müziklerden nitekim hoşlanmıyorum. kimi vakit görüyorum sokak çalgıcıları; ikaz ettiklerimde var, amfisini koymuş volümünü açmış herkesi rahatsız ediyorlar, beni rahatsız ediyor şahsen.”