İmamoğlu, kura çekim merasiminde konuştu: “Bir daha sonraki seçimde yüzde 60’ın üzerinde oy alacağız” İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, 158 taşınmaz için 39 bin kişinin müracaatta bulunduğu “KİPTAŞ Tuzla Meydan Evleri” için düzenlenen kura çekiminde konuştu. İBB’nin tüm kurumlarının sorumluluk şuuruyla hareket ettiğini vurgulayan İmamoğlu, “İstanbul halkı, onun için bize yüzde 55’e yakın oy verdi. tekrarki seçimde İstanbul halkı, bize, en az yüzde 60’ın üstünde oy verecek. Biz, bu kadar yürekli bir çalışmanın içerisindeyiz. Bugün aleyhimizde konuşan kimi kurumların temsilcileri dahi bize oy verebilecek. Hatta birtakım siyasi kimliklerin evlatlarının, torunlarının bile bugünden oylarına talip olduğumu ve onların da bana oy vereceğini olan inancımı bir dahaleyerek, bu şuurla ve bu akılla bütün arkadaşlarımın çalışmasını; yürekli bir halde, kucaklayıcı bir halde çalışmasını diliyorum” diye konuştu.
Zeytinburnu / İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ’ın, geçtiğimiz 31 Mayıs’ta temelini attığı “KİPTAŞ Tuzla Meydan Evleri”ne müracaatta bulunan vatandaşlar için kura çekim merasimi düzenlendi. 149 konut ve 9 ticari alan için düzenlenen merasim, Zeytinburnu’ndaki KİPTAŞ Genel Müdürlüğü’nde, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun iştirakiyle gerçekleştirildi. Merasimde birinci konuşmayı yapan KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, konut ve ticari alandan oluşan 158 taşınmaz için, toplam 39 bin 57 müracaat geldiği bilgisini paylaştı.
Vatandaşlara “maddi çıkar” uyarısı
Merasimde konuşan İmamoğlu, toplumsal konut üretimi ve kentsel dönüşüm süreçlerinin kendileri için iki değerli bahis olduğunun altını çizdi. Her iki bahsin da sarsıntıyla gayrette, İstanbul’un güçlü bir kent haline gelmesini amaçladığını vurgulayan İmamoğlu, şu ihtarlarda bulundu:
“İstanbulluların, 3.9 ya da 4.2’de bile ‘Acaba bana ne olacak’ diye tasa duymadıkları bir İstanbul var etme gayreti ortasında olacağız. Birçok vakit -ben bunu yaşıyorum- bina ya da konut sahipleri, hayatlarının daha önünde ne yazık ki maddi çıkarlarını ön planda tutabiliyorlar. Ben, bunları açık ve net söylemekle yükümlüyüm. Ben, bu sürecin her tarafında oturdum. Her tarafında oturduğum için de o aklı biliyorum. Vatandaşımızın, bu bakış açısını tümden yadırgamıyorum. Olağan bir kentte, zelzeleyle yüzleşmek zorunda olmayan bir kentte olsak, bunları duymayız, geçeriz. Bu kentin binaları, geçmişten bugüne eskimiş ve ne yazık ki, yanlış yapılmış. 25-30 sene söylemiş olduğiniz şey, yapı ömrü açısından daha dün demektir. Daha dün yapılmış birtakım binaların, akşamdan sabaha resen yıkıldığını gördüğümüz bir kentte, hiç bir vatandaşımızın bu türlü hal almasına, davranışına tahammülümüz yok. Bu tutumu göstererek, yalnızca kendi canlarını değil, orada bu sürecin bir an evvel olgunlaşmasını isteyen komşularının, vatandaşlarımızın da canlarını tehlikeye atıyorlar. Ve Allah korusun ki, Allah gecinden versin ki, bizim zelzelesi ne vakit yaşayacağımızı bilmediğimiz bu kentte, zelzelesi yaşadıktan daha sonra ahlanmanın, vahlanmanın bize hiç bir yararı olmayacak.”
“Deprem bütçesini düşürdüğümüz tezleri gerçek dışı”
Çalışma arkadaşlarına dalın bütün temsilcileriyle iş birliği yapmaları konusunda talimat verdiğini belirten İmamoğlu, “Bizim iş birliği kabiliyetimiz ve çekim odağı olmamız, harikulade bir avantaj. Ben inanıyorum ki, toplumun bu derece itimadını yakalamış bir idare, uzun yıllardır burada yok. O bakımdan biz, bunu da fırsata dönüştürerek, bütün şeffaflığımızla, bütün kabiliyetimizin, bütün hedefimizin insanlara o inançlı konutları vermek olduğunu yaşatarak, bu süreci epeyce kuvvetli bir hareket planına dönüştürmemiz kuraldır. Bunu istiyorum” dedi. İBB’nin zelzele bütçesini düşürdüğü tezlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden İmamoğlu, “Öyle sayı oyunlarıyla, bilanço üzerinden sayılara bakarak, kendi yaptıkları yanlışların üstünü örtmeye çalışan bir lisanla asla muhatap olmayız. bu biçimde bir şey yok. Gümbür gümbür sarsıntıyla ilgili, dönüşümle ilgili çalışıyoruz. KİPTAŞ’ın yanı sıra, bütün iştiraklerimiz ve kurumumuzun ilgili üniteleri, daire başkanlıkları da ağır bir formda çalışıyor” sözlerini kullandı.
“Kimse bunu yutmaz”
İmamoğlu, tez sahiplerinin emellerini, “Durup dururken bu kentin gündemine hem ağırlaşma hem bu kenti tehdit altına sokma hem bu kenti gelecek manasında geri dönülmez bir karanlık tünele sokma manasına gelen, hayatın bütün ömür ögelerini yok sayan ‘Beton Kanal’a yüz milyarlarca ayırmayı taahhüt eden aklın, kelamım ona burada bir sorun bir maraz çıkartma gayretidir. Kimse bunu yutmaz” kelamlarıyla lisana getirdi. İmamoğlu, Beton Kanal’a gömülecek parayla İstanbul’un 10-15 yılda inançlı bir kent haline geleceğine dikkat çekti.
Bakan yardımcısına cevap:“İlk uyaran İlçe Belediye Başkanınızdı”
Etraf ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar’ın, ihalesi iptal edilen Silahtarağa’daki arıtma tesisiyle ilgili kelamlarına de karşılık veren İmamoğlu, şöyleki konuştu:
“Arkadaş, demeyecektim, diyeceğim: Beni birinci uyaran, ‘Bu, buraya yapılmaz’ diyen kendi ilçe belediye lideriniz. Birinci aylarındaydım Belediye Başkanlığımın. Eyüpsultan’da gezerken, Kâğıthane’ye yanlışsız giderken beni birinci uyaran ilçe belediye başkanınızdı. daha sonra bunu İSKİ’ye sorduğumda, çalışma istediğimde, gelen bilimsel rapor, ‘Asla buna gereksinim yoktur’ diyor. 200 dönüme yakın, Haliç’in kıyısında, Sayın Cumhurbaşkanı’nın da ‘Kendi elimle diktiğim’ dediği ağaçların da 30 yıllık, 25 yıllık ağaçların da kesilerek yapılmak istenen oradaki arıtma tesisinin gerekli olmadığını bilimsel olarak önümüze koydular. Zira Baltalimanı’ndaki tesis ve Yenikapı’nın bir daha yapılan ihalesi ile elde edeceği kapasite ve oradaki biyolojik, ileri biyolojik tesisin olgunlaşmasıyla aslında orada bu biçimde bir muhtaçlığın olmadığı net olarak, bilimsel olarak önümüze koyduktan daha sonra, bizim iptal ettiğimiz bu proje. Bir öbür boyutuyla; ‘Ne yaparsanız yapın, istediğiniz üzere arıtın, asla arıtılan suyu Haliç’e veremezsiniz’ denilen bilimsel rapor var. Bunlar, bu arıtılan suyu, Haliç’e vereceklerdi. Bu kadar boyutu olan bir projeyi, bir bakan yardımcısı her gün anlatıyor. Ne kadar sevmiş…”
Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Marmara Denizi’ndeki müsilaj konusunun siyaset üstü tutma konusunda taahhütte bulunduklarını aktaran İmamoğlu, “Sayın Şehircilik Bakanımız, bakan yardımcınızın saçma sapan bir problem üzerinden her gün beyanda olmasına müdahale edin. Hiç beğenilen değil. Benim bütün bürokratlarımın, bütün siyasi arkadaşlarımın, müsilaj problemine -bizim sizinle yaptığımız taahhütten daha sonra- tek bir cümlesi dahi yoktur. Sayın Şehircilik Bakanımıza bu notu da iletmiş olayım” dedi.
“Sorumluluk şuuruyla hareket ediyoruz”
İBB’nin tüm kurumlarının sorumluluk şuuruyla hareket ettiği vurgusunu yapan İmamoğlu, “Bu anlayışla ve bu hararetle çalışmak zorundayız. İstanbul halkı, onun için bize yüzde 55’e yakın oy verdi. tekrarki seçimde İstanbul halkı, bize, en az yüzde 60’ın üstünde oy verecek. Biz, bu kadar yürekli bir çalışmanın içerisindeyiz. Hiç kimseyi siyasi görüşü ile ayırt etmeksizin; bugün aleyhimizde konuşan kimi kurumların temsilcileri dahi bize oy verebilecek. Hatta birtakım siyasi kimliklerin evlatlarının, torunlarının bile bugünden oylarına talip olduğumu ve onların da bana oy vereceğini olan inancımı bir dahaleyerek, bu şuurla ve bu akılla bütün arkadaşlarımın çalışmasını; yürekli bir halde, kucaklayıcı bir halde çalışmasını diliyorum” diye konuştu.
Konuşmaların akabinde Bakırköy 23’ncü Noter Başkatibi Nurettin Aytek’in nezaretinde, İmamoğlu ve İBB üst idaresi tarafında kura çekimleri gerçekleştirildi.
Hibya Haber Ajansı
Zeytinburnu / İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ’ın, geçtiğimiz 31 Mayıs’ta temelini attığı “KİPTAŞ Tuzla Meydan Evleri”ne müracaatta bulunan vatandaşlar için kura çekim merasimi düzenlendi. 149 konut ve 9 ticari alan için düzenlenen merasim, Zeytinburnu’ndaki KİPTAŞ Genel Müdürlüğü’nde, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun iştirakiyle gerçekleştirildi. Merasimde birinci konuşmayı yapan KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt, konut ve ticari alandan oluşan 158 taşınmaz için, toplam 39 bin 57 müracaat geldiği bilgisini paylaştı.
Vatandaşlara “maddi çıkar” uyarısı
Merasimde konuşan İmamoğlu, toplumsal konut üretimi ve kentsel dönüşüm süreçlerinin kendileri için iki değerli bahis olduğunun altını çizdi. Her iki bahsin da sarsıntıyla gayrette, İstanbul’un güçlü bir kent haline gelmesini amaçladığını vurgulayan İmamoğlu, şu ihtarlarda bulundu:
“İstanbulluların, 3.9 ya da 4.2’de bile ‘Acaba bana ne olacak’ diye tasa duymadıkları bir İstanbul var etme gayreti ortasında olacağız. Birçok vakit -ben bunu yaşıyorum- bina ya da konut sahipleri, hayatlarının daha önünde ne yazık ki maddi çıkarlarını ön planda tutabiliyorlar. Ben, bunları açık ve net söylemekle yükümlüyüm. Ben, bu sürecin her tarafında oturdum. Her tarafında oturduğum için de o aklı biliyorum. Vatandaşımızın, bu bakış açısını tümden yadırgamıyorum. Olağan bir kentte, zelzeleyle yüzleşmek zorunda olmayan bir kentte olsak, bunları duymayız, geçeriz. Bu kentin binaları, geçmişten bugüne eskimiş ve ne yazık ki, yanlış yapılmış. 25-30 sene söylemiş olduğiniz şey, yapı ömrü açısından daha dün demektir. Daha dün yapılmış birtakım binaların, akşamdan sabaha resen yıkıldığını gördüğümüz bir kentte, hiç bir vatandaşımızın bu türlü hal almasına, davranışına tahammülümüz yok. Bu tutumu göstererek, yalnızca kendi canlarını değil, orada bu sürecin bir an evvel olgunlaşmasını isteyen komşularının, vatandaşlarımızın da canlarını tehlikeye atıyorlar. Ve Allah korusun ki, Allah gecinden versin ki, bizim zelzelesi ne vakit yaşayacağımızı bilmediğimiz bu kentte, zelzelesi yaşadıktan daha sonra ahlanmanın, vahlanmanın bize hiç bir yararı olmayacak.”
“Deprem bütçesini düşürdüğümüz tezleri gerçek dışı”
Çalışma arkadaşlarına dalın bütün temsilcileriyle iş birliği yapmaları konusunda talimat verdiğini belirten İmamoğlu, “Bizim iş birliği kabiliyetimiz ve çekim odağı olmamız, harikulade bir avantaj. Ben inanıyorum ki, toplumun bu derece itimadını yakalamış bir idare, uzun yıllardır burada yok. O bakımdan biz, bunu da fırsata dönüştürerek, bütün şeffaflığımızla, bütün kabiliyetimizin, bütün hedefimizin insanlara o inançlı konutları vermek olduğunu yaşatarak, bu süreci epeyce kuvvetli bir hareket planına dönüştürmemiz kuraldır. Bunu istiyorum” dedi. İBB’nin zelzele bütçesini düşürdüğü tezlerinin gerçeği yansıtmadığını kaydeden İmamoğlu, “Öyle sayı oyunlarıyla, bilanço üzerinden sayılara bakarak, kendi yaptıkları yanlışların üstünü örtmeye çalışan bir lisanla asla muhatap olmayız. bu biçimde bir şey yok. Gümbür gümbür sarsıntıyla ilgili, dönüşümle ilgili çalışıyoruz. KİPTAŞ’ın yanı sıra, bütün iştiraklerimiz ve kurumumuzun ilgili üniteleri, daire başkanlıkları da ağır bir formda çalışıyor” sözlerini kullandı.
“Kimse bunu yutmaz”
İmamoğlu, tez sahiplerinin emellerini, “Durup dururken bu kentin gündemine hem ağırlaşma hem bu kenti tehdit altına sokma hem bu kenti gelecek manasında geri dönülmez bir karanlık tünele sokma manasına gelen, hayatın bütün ömür ögelerini yok sayan ‘Beton Kanal’a yüz milyarlarca ayırmayı taahhüt eden aklın, kelamım ona burada bir sorun bir maraz çıkartma gayretidir. Kimse bunu yutmaz” kelamlarıyla lisana getirdi. İmamoğlu, Beton Kanal’a gömülecek parayla İstanbul’un 10-15 yılda inançlı bir kent haline geleceğine dikkat çekti.
Bakan yardımcısına cevap:“İlk uyaran İlçe Belediye Başkanınızdı”
Etraf ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar’ın, ihalesi iptal edilen Silahtarağa’daki arıtma tesisiyle ilgili kelamlarına de karşılık veren İmamoğlu, şöyleki konuştu:
“Arkadaş, demeyecektim, diyeceğim: Beni birinci uyaran, ‘Bu, buraya yapılmaz’ diyen kendi ilçe belediye lideriniz. Birinci aylarındaydım Belediye Başkanlığımın. Eyüpsultan’da gezerken, Kâğıthane’ye yanlışsız giderken beni birinci uyaran ilçe belediye başkanınızdı. daha sonra bunu İSKİ’ye sorduğumda, çalışma istediğimde, gelen bilimsel rapor, ‘Asla buna gereksinim yoktur’ diyor. 200 dönüme yakın, Haliç’in kıyısında, Sayın Cumhurbaşkanı’nın da ‘Kendi elimle diktiğim’ dediği ağaçların da 30 yıllık, 25 yıllık ağaçların da kesilerek yapılmak istenen oradaki arıtma tesisinin gerekli olmadığını bilimsel olarak önümüze koydular. Zira Baltalimanı’ndaki tesis ve Yenikapı’nın bir daha yapılan ihalesi ile elde edeceği kapasite ve oradaki biyolojik, ileri biyolojik tesisin olgunlaşmasıyla aslında orada bu biçimde bir muhtaçlığın olmadığı net olarak, bilimsel olarak önümüze koyduktan daha sonra, bizim iptal ettiğimiz bu proje. Bir öbür boyutuyla; ‘Ne yaparsanız yapın, istediğiniz üzere arıtın, asla arıtılan suyu Haliç’e veremezsiniz’ denilen bilimsel rapor var. Bunlar, bu arıtılan suyu, Haliç’e vereceklerdi. Bu kadar boyutu olan bir projeyi, bir bakan yardımcısı her gün anlatıyor. Ne kadar sevmiş…”
Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Marmara Denizi’ndeki müsilaj konusunun siyaset üstü tutma konusunda taahhütte bulunduklarını aktaran İmamoğlu, “Sayın Şehircilik Bakanımız, bakan yardımcınızın saçma sapan bir problem üzerinden her gün beyanda olmasına müdahale edin. Hiç beğenilen değil. Benim bütün bürokratlarımın, bütün siyasi arkadaşlarımın, müsilaj problemine -bizim sizinle yaptığımız taahhütten daha sonra- tek bir cümlesi dahi yoktur. Sayın Şehircilik Bakanımıza bu notu da iletmiş olayım” dedi.
“Sorumluluk şuuruyla hareket ediyoruz”
İBB’nin tüm kurumlarının sorumluluk şuuruyla hareket ettiği vurgusunu yapan İmamoğlu, “Bu anlayışla ve bu hararetle çalışmak zorundayız. İstanbul halkı, onun için bize yüzde 55’e yakın oy verdi. tekrarki seçimde İstanbul halkı, bize, en az yüzde 60’ın üstünde oy verecek. Biz, bu kadar yürekli bir çalışmanın içerisindeyiz. Hiç kimseyi siyasi görüşü ile ayırt etmeksizin; bugün aleyhimizde konuşan kimi kurumların temsilcileri dahi bize oy verebilecek. Hatta birtakım siyasi kimliklerin evlatlarının, torunlarının bile bugünden oylarına talip olduğumu ve onların da bana oy vereceğini olan inancımı bir dahaleyerek, bu şuurla ve bu akılla bütün arkadaşlarımın çalışmasını; yürekli bir halde, kucaklayıcı bir halde çalışmasını diliyorum” diye konuştu.
Konuşmaların akabinde Bakırköy 23’ncü Noter Başkatibi Nurettin Aytek’in nezaretinde, İmamoğlu ve İBB üst idaresi tarafında kura çekimleri gerçekleştirildi.
Hibya Haber Ajansı