Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın deklare ettiğı iç borç stokunu elinde tutanların dağılımına ait datalara bakılırsa kamu bankalarının iç borçlanmadaki hissesi bu yılın Nisan ayında yüzde 36,4 ile rekor düzeye yükseldi.
Salgına karşı uygulanan mali genişlemenin tesiriyle kamunun borçlanma muhtaçlığı artarken 2020 yılının ortalarında kamu bankalarının iç borçlanmadaki hissesi da yükselişe geçmişti. 2019 yılının sonunda Hazine’nin gerçekleştirdiği iç borçlanmada kamunun hissesi yüzde 25,6 olurken, 2020 Temmuz ayında bu oran yüzde 30’un üzerine çıktı.
Bloomberg HT’de yer alan habere nazaran, o periyottan bu yana da kamu bankalarının iç borçlanmadaki hissesinde tertipli artış kaydedildi. Kamu bankalarının borçlanmadaki hissesi 2017 yılında yüzde 18’in altına kadar gerilemişti.
BORÇ YÜKÜNÜN ARTMASINDA YABANCI İLGİSİNİN DÜŞÜKLÜĞÜ DE VAR
Raporunda kelam konusu gelişmeye dikkat çeken Ekonomist Haluk Bürümcekçi, yabancıların ve özel bankaların ilgisizliği üzere ögeler ötürüsıyla kamu bankalarının iç borçlanmadaki yükünün arttığına dikkat çekti.
Bürümcekçi mevzuyla ilgili değerlendirmesinde şu sözleri kullandı: “Türkiye’nin risk priminin son periyotta besbelli yükselmesi daha sonrası Hazine’nin Ocak ayından beri dış borçlanma piyasasına çıkamaması ile iç borçlanma üzerinde artacak baskının, bütçe finansman gereksinimini azaltacak tarafta ilerlemeler sağlanması ile dengelendiği görülmüştü. Bu süreçte dolaylı vergilerin kuvvetli
iç talepten olumlu etkilenmesi, vergi bir daha yapılandırmasından elde edilen gelirler ve faiz dışı harcamalarda frene basılması ile Hazine’nin net iç borçlanması geçen yıl birinci dört ayındaki 97,5 milyar TL seviyesinden bu yıl tıpkı periyotta 36,0 milyar TL’ye gerilemiş durumda. bir daha de, TL cinsi tahvillere yabancı ilgisinin tarihi düşük düzeylerde seyri, TCMB’nin APİ portföyünü küçültüyor olması, pandemi takviyelerinin tekrar uzatılması ile İş-Kur’un alım gücünün daha da azalacak olması ve özel bankaların piyasa yapıcılığı yükümlülüğü haricinde alımlara isteksizliği üzere gelişmeler, Hazine’yi borçlanma amacını
yerine getirmek için kamu bankalarına daha fazla yüklenmek durumunda bırakıyor.”
BİLANÇO İDARESİ DE ZORLAŞIYOR
Bürümcekçi değerlendirmesinde mevcut durumda iç borç stokunun yüzde 36,4 oran ile açık orta tarihteki en yüksek kısmını taşıyan kamu bankaları açısından bu durumun bilanço idaresini zorlaştırdığına dikkat çekti.
Kelam konusu durum Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu’nun datalarına de yansıdı. Birinci çeyrekte bankacılık dalının net kârı yıllık yüzde 4,3’lük artışla 16 milyar TL’ye yükselirken, kamu mevduat bankalarının net kârı bu vakitte yüzde 63,8 oranında düşüşle 4,4 milyar TL’den 1,6 milyar TL’ye geriledi.
Salgına karşı uygulanan mali genişlemenin tesiriyle kamunun borçlanma muhtaçlığı artarken 2020 yılının ortalarında kamu bankalarının iç borçlanmadaki hissesi da yükselişe geçmişti. 2019 yılının sonunda Hazine’nin gerçekleştirdiği iç borçlanmada kamunun hissesi yüzde 25,6 olurken, 2020 Temmuz ayında bu oran yüzde 30’un üzerine çıktı.
Bloomberg HT’de yer alan habere nazaran, o periyottan bu yana da kamu bankalarının iç borçlanmadaki hissesinde tertipli artış kaydedildi. Kamu bankalarının borçlanmadaki hissesi 2017 yılında yüzde 18’in altına kadar gerilemişti.
BORÇ YÜKÜNÜN ARTMASINDA YABANCI İLGİSİNİN DÜŞÜKLÜĞÜ DE VAR
Raporunda kelam konusu gelişmeye dikkat çeken Ekonomist Haluk Bürümcekçi, yabancıların ve özel bankaların ilgisizliği üzere ögeler ötürüsıyla kamu bankalarının iç borçlanmadaki yükünün arttığına dikkat çekti.
Bürümcekçi mevzuyla ilgili değerlendirmesinde şu sözleri kullandı: “Türkiye’nin risk priminin son periyotta besbelli yükselmesi daha sonrası Hazine’nin Ocak ayından beri dış borçlanma piyasasına çıkamaması ile iç borçlanma üzerinde artacak baskının, bütçe finansman gereksinimini azaltacak tarafta ilerlemeler sağlanması ile dengelendiği görülmüştü. Bu süreçte dolaylı vergilerin kuvvetli
iç talepten olumlu etkilenmesi, vergi bir daha yapılandırmasından elde edilen gelirler ve faiz dışı harcamalarda frene basılması ile Hazine’nin net iç borçlanması geçen yıl birinci dört ayındaki 97,5 milyar TL seviyesinden bu yıl tıpkı periyotta 36,0 milyar TL’ye gerilemiş durumda. bir daha de, TL cinsi tahvillere yabancı ilgisinin tarihi düşük düzeylerde seyri, TCMB’nin APİ portföyünü küçültüyor olması, pandemi takviyelerinin tekrar uzatılması ile İş-Kur’un alım gücünün daha da azalacak olması ve özel bankaların piyasa yapıcılığı yükümlülüğü haricinde alımlara isteksizliği üzere gelişmeler, Hazine’yi borçlanma amacını
yerine getirmek için kamu bankalarına daha fazla yüklenmek durumunda bırakıyor.”
BİLANÇO İDARESİ DE ZORLAŞIYOR
Bürümcekçi değerlendirmesinde mevcut durumda iç borç stokunun yüzde 36,4 oran ile açık orta tarihteki en yüksek kısmını taşıyan kamu bankaları açısından bu durumun bilanço idaresini zorlaştırdığına dikkat çekti.
Kelam konusu durum Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu’nun datalarına de yansıdı. Birinci çeyrekte bankacılık dalının net kârı yıllık yüzde 4,3’lük artışla 16 milyar TL’ye yükselirken, kamu mevduat bankalarının net kârı bu vakitte yüzde 63,8 oranında düşüşle 4,4 milyar TL’den 1,6 milyar TL’ye geriledi.