Kılıçdaroğlu: “Ülkenin idaresini bir kişinin talimatına bağlarsanız bu sorun çözülmez” Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’daki temaslarının akabinde, orman yangınlarının tesirli olduğu Muğla’nın Marmaris ilçesine giderek incelemelerde bulundu.
Düzenlediği basın toplantısında ülke genelinde devam eden orman yangınlarına ait konuşan CHP başkanı Kılıçdaroğlu şu değerlendirmelerde bulundu:
“Arkadaşlarımla birlikte artık buradayız, Marmaris’teyiz. Son senelerda karşılaştığımız en büyük orman yangınlarıyla karşı karşıyayız. Hepimizin bir manada ciğeri yanıyor. Hepimiz merakla bu iş ne vakit bitecek, nasıl sonlanacak diyoruz; iktidar gerekli tedbirleri acilen alıyor mu, almıyor mu diye başımızda bir epey soru var. Geçmiş olsun dileklerimi ileterek sözlerime başlamak isterim. Belediye Liderlerimizi dinlediniz. Büyükşehir Belediye Başkanımız da, Marmaris Belediye Başkanımız da tam bir dayanışma ortasında sorunu aşmak için ellerinden gelen bütün çabayı gösteriyorlar.
Az evvel söz ettim, Marmaris Belediye Başkanımız, “yangın çıktığı saatten şu ana kadar gözüme uyku girmedi ve yatmıyorum, yatamıyorum, sorunu çözmek zorundayım, Marmaris’e karşı sorumluluğum var ve bu sorumluluğun gereğini yapacağım” diye. Birebir biçimde Büyükşehir Belediye Başkanımız da çabalarını sürdürüyor.
Bir diğer gerçeğimiz daha ortaya çıktı, onu da bütün Türkiye’nin bilmesini isterim. Nerede bir problemle karşılaşırsa bir Belediye Başkanımız, büyük bir işbirliği ortasında, büyük bir dayanışma arasında Belediye Başkanlarımız bir ortaya geliyorlar ve sorunun tahliline katkıda bulunuyorlar. Bu bahiste Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Lideri olarak benim bir talimat vermem söz konusu değil. Zira bizim Belediye Başkanlarımız liyakatlidir, bilgilidir, birikimlidir, sorunu görür ve sıkıntıya kilitlenir, nasıl çözüleceği konusunda uğraş harcar. Ben yalnızca yangın çıktığı saatten bu yana Belediye Liderlerimizi arıyorum, durum hakkında bilgi istiyorum.
Bu şunu gösteriyor, nitekim de var olan sistem siyasal iktidarın merkezden olayı yönetmesini mümkün kılmıyor. Zira talimat bekliyorlar. Bir bireyden talimat gelecek ki problemler çözülsün. Şayet bir ülkenin idaresini bir kişinin talimatına bağlarsanız bu sorun çözülmez. Liyakatli beşerler, bilgili beşerler, probleme odaklanan beşerler ve sıkıntıları çözecek insanların kamu idaresinde nazaranv alması lazım. Belediye Liderlerimizin ideolojisi bu, bu ideolojiyle hareket ediyorlar, bu ideolojiyle meselelere kilitlenmeye çalışıyorlar.
Bakınız bedelli Marmarisli kardeşlerim, bir broşürümüz vardı, onu bir getirir misiniz, kitapçığımız vardı. Bakın, orman yangınları yeni bir yangın değil, yeni karşılaştığımız bir olay da değil. Kendimi bildim bileli muhakkak devirlerde, hatta yaz aylarında giderek sıklaşan orman yangınlarımız olur. Bir iktidarın yapması gereken nedir? Orman yangınları her yıl oluyorsa ve bizim ciğerlerimiz yanıyorsa bununla ilgili tahliller üretmektir. Kim yapacak bunu? olağan olarak ki ülkeyi yöneten siyasi otorite yapacak. Lakin o siyasi otorite bu bakılırsavi yapmıyor. Bu bakılırsavi kim yapıyor? Büyükşehir Belediye Başkanınız yapıyor. Ormanlarımızı korumak nazaranv değil sorumluluktur. Orman yangınları çalıştayı yapıyor. Siz hiç Orman Bakanlığının orman yangınlarını önlemek için bir çalıştay yaptığını duydunuz mu ve bir tedbir alınması gerektiğini duydunuz mu, bu tedbirin nasıl olması gerektiğini duydunuz mu? Yapmıyorlar. Yangın çıktıktan daha sonra güya yeni bir olay olmuş ve biz bu yeni olay karşısında nasıl tedbir alırız ya da alabiliriz diye düşünüyorlar. Her yıl yinelanan olaylar. Yangın var evet, ormanlar yanıyor evet, ormanlardaki başka canlılar yanıyor evet, hepimiz büyük bir hüzünle izliyoruz evet, Belediye Liderlerimizin gözüne uyku girmiyor evet, ancak yeterli ekipman yok. Ve iktidar sahiplerinin telaffuzları birbiriyle çelişiyor. Birisi diyor ki uçağımız yok, öbürü diyor yangın söndürecek uçak bizim envanterimizde yok, bir diğeri çıkıyor uçağımız var fakat yetersiz… Ne yaptıklarını bilmiyorlar.
ötürüsıyla var olan sorunun tahlili sistemin değişikliğine bağlıdır. Sistemi değiştireceğiz, bu anlayışı da değiştireceğiz. Liyakatli insanların ülkeyi yönetmesi için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Ben gösteriyorum, bu ülkede yaşayan her insanın de tek tek tıpkı çabayı göstermesini isterim.
Bakın tipik bir örnek vereyim. 2002 yılında Türkiye’de 176 yerde yangın oldu, orman yangını. 2002 yılında 176 yerde orman yangını oldu. Çoğumuzun haberi bile olmadı niye? Uçaklar vardı. niye? Keşif uçakları vardı beraberinde. Dumanın çıktığını görünce müdahale ediyorlardı ve yangını engelliyorlardı. Artık 7 – 8 yerde, 10 yerde yangın çıktı, günlerdir devam ediyor. Bir bakan gidiyor bir bakan geliyor, bir bakan gidiyor bir bakan geliyor. Bakanların gidip gelmesiyle bu sorun çözülmez ki. Bu sorun akılcı siyasetler üretilerek çözülür. Türk Hava Kurumunun yangın söndürme uçaklarını niçin yok ettiler, niye ambarlara kilitlediler? Eğer Türk Hava Kurumunun yangın söndürme uçakları bugün olsaydı -ki bunların sayısı 19’du -olsaydı bu tablo oldukcatan bitmişti.
Kimsenin karamsar olmasını istemem. Türkiye’nin çözülmeyecek hiç bir sorunu yoktur, bütün sıkıntıları çözebiliriz akılcı siyasetlerle. Elin oğlu çözüyor da biz niçin çözemeyeceğiz? Bu yangın yalnızca bizde olmuyor ki; Yunanistan’da, İtalya’da, İspanya’da her yerde oluyor. Amerika’da her yerde oluyor. Ama biz iktidar sahiplerine bakıyoruz, onlar güya Türkiye’de yeni bir orman yangını çıktı ve bir daha sanki biz bunu nasıl söndürebiliriz diye arayış arasındaler. Bu Türkiye’nin gerçeklerinden siyasi iktidarın büyük ölçüde koptuğunu gösteriyor. ötürüsıyla oldukcalu organ yetmezliğiyle karşı karşıya olan bir siyasal iktidar Türkiye Cumhuriyeti devletini sağlıklı yönetemez ve yönetemiyor. Türkiye’yi bu badireden kurtaracağız. Elbirliğiyle, bir arada kurtaracağız.
Efendim hepinize selamlarımı, hürmetlerimi sunuyorum, tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. ömrünü kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun, hepinize geçmiş olsun. Asla karamsarlığa kapılmayın Türkiye’yi aydınlığa daima birlikte bir arada çıkaracağız. yine hepinize uygun akşamlar, hürmetler sunuyorum.”
Hibya Haber Ajansı
Düzenlediği basın toplantısında ülke genelinde devam eden orman yangınlarına ait konuşan CHP başkanı Kılıçdaroğlu şu değerlendirmelerde bulundu:
“Arkadaşlarımla birlikte artık buradayız, Marmaris’teyiz. Son senelerda karşılaştığımız en büyük orman yangınlarıyla karşı karşıyayız. Hepimizin bir manada ciğeri yanıyor. Hepimiz merakla bu iş ne vakit bitecek, nasıl sonlanacak diyoruz; iktidar gerekli tedbirleri acilen alıyor mu, almıyor mu diye başımızda bir epey soru var. Geçmiş olsun dileklerimi ileterek sözlerime başlamak isterim. Belediye Liderlerimizi dinlediniz. Büyükşehir Belediye Başkanımız da, Marmaris Belediye Başkanımız da tam bir dayanışma ortasında sorunu aşmak için ellerinden gelen bütün çabayı gösteriyorlar.
Az evvel söz ettim, Marmaris Belediye Başkanımız, “yangın çıktığı saatten şu ana kadar gözüme uyku girmedi ve yatmıyorum, yatamıyorum, sorunu çözmek zorundayım, Marmaris’e karşı sorumluluğum var ve bu sorumluluğun gereğini yapacağım” diye. Birebir biçimde Büyükşehir Belediye Başkanımız da çabalarını sürdürüyor.
Bir diğer gerçeğimiz daha ortaya çıktı, onu da bütün Türkiye’nin bilmesini isterim. Nerede bir problemle karşılaşırsa bir Belediye Başkanımız, büyük bir işbirliği ortasında, büyük bir dayanışma arasında Belediye Başkanlarımız bir ortaya geliyorlar ve sorunun tahliline katkıda bulunuyorlar. Bu bahiste Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Lideri olarak benim bir talimat vermem söz konusu değil. Zira bizim Belediye Başkanlarımız liyakatlidir, bilgilidir, birikimlidir, sorunu görür ve sıkıntıya kilitlenir, nasıl çözüleceği konusunda uğraş harcar. Ben yalnızca yangın çıktığı saatten bu yana Belediye Liderlerimizi arıyorum, durum hakkında bilgi istiyorum.
Bu şunu gösteriyor, nitekim de var olan sistem siyasal iktidarın merkezden olayı yönetmesini mümkün kılmıyor. Zira talimat bekliyorlar. Bir bireyden talimat gelecek ki problemler çözülsün. Şayet bir ülkenin idaresini bir kişinin talimatına bağlarsanız bu sorun çözülmez. Liyakatli beşerler, bilgili beşerler, probleme odaklanan beşerler ve sıkıntıları çözecek insanların kamu idaresinde nazaranv alması lazım. Belediye Liderlerimizin ideolojisi bu, bu ideolojiyle hareket ediyorlar, bu ideolojiyle meselelere kilitlenmeye çalışıyorlar.
Bakınız bedelli Marmarisli kardeşlerim, bir broşürümüz vardı, onu bir getirir misiniz, kitapçığımız vardı. Bakın, orman yangınları yeni bir yangın değil, yeni karşılaştığımız bir olay da değil. Kendimi bildim bileli muhakkak devirlerde, hatta yaz aylarında giderek sıklaşan orman yangınlarımız olur. Bir iktidarın yapması gereken nedir? Orman yangınları her yıl oluyorsa ve bizim ciğerlerimiz yanıyorsa bununla ilgili tahliller üretmektir. Kim yapacak bunu? olağan olarak ki ülkeyi yöneten siyasi otorite yapacak. Lakin o siyasi otorite bu bakılırsavi yapmıyor. Bu bakılırsavi kim yapıyor? Büyükşehir Belediye Başkanınız yapıyor. Ormanlarımızı korumak nazaranv değil sorumluluktur. Orman yangınları çalıştayı yapıyor. Siz hiç Orman Bakanlığının orman yangınlarını önlemek için bir çalıştay yaptığını duydunuz mu ve bir tedbir alınması gerektiğini duydunuz mu, bu tedbirin nasıl olması gerektiğini duydunuz mu? Yapmıyorlar. Yangın çıktıktan daha sonra güya yeni bir olay olmuş ve biz bu yeni olay karşısında nasıl tedbir alırız ya da alabiliriz diye düşünüyorlar. Her yıl yinelanan olaylar. Yangın var evet, ormanlar yanıyor evet, ormanlardaki başka canlılar yanıyor evet, hepimiz büyük bir hüzünle izliyoruz evet, Belediye Liderlerimizin gözüne uyku girmiyor evet, ancak yeterli ekipman yok. Ve iktidar sahiplerinin telaffuzları birbiriyle çelişiyor. Birisi diyor ki uçağımız yok, öbürü diyor yangın söndürecek uçak bizim envanterimizde yok, bir diğeri çıkıyor uçağımız var fakat yetersiz… Ne yaptıklarını bilmiyorlar.
ötürüsıyla var olan sorunun tahlili sistemin değişikliğine bağlıdır. Sistemi değiştireceğiz, bu anlayışı da değiştireceğiz. Liyakatli insanların ülkeyi yönetmesi için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Ben gösteriyorum, bu ülkede yaşayan her insanın de tek tek tıpkı çabayı göstermesini isterim.
Bakın tipik bir örnek vereyim. 2002 yılında Türkiye’de 176 yerde yangın oldu, orman yangını. 2002 yılında 176 yerde orman yangını oldu. Çoğumuzun haberi bile olmadı niye? Uçaklar vardı. niye? Keşif uçakları vardı beraberinde. Dumanın çıktığını görünce müdahale ediyorlardı ve yangını engelliyorlardı. Artık 7 – 8 yerde, 10 yerde yangın çıktı, günlerdir devam ediyor. Bir bakan gidiyor bir bakan geliyor, bir bakan gidiyor bir bakan geliyor. Bakanların gidip gelmesiyle bu sorun çözülmez ki. Bu sorun akılcı siyasetler üretilerek çözülür. Türk Hava Kurumunun yangın söndürme uçaklarını niçin yok ettiler, niye ambarlara kilitlediler? Eğer Türk Hava Kurumunun yangın söndürme uçakları bugün olsaydı -ki bunların sayısı 19’du -olsaydı bu tablo oldukcatan bitmişti.
Kimsenin karamsar olmasını istemem. Türkiye’nin çözülmeyecek hiç bir sorunu yoktur, bütün sıkıntıları çözebiliriz akılcı siyasetlerle. Elin oğlu çözüyor da biz niçin çözemeyeceğiz? Bu yangın yalnızca bizde olmuyor ki; Yunanistan’da, İtalya’da, İspanya’da her yerde oluyor. Amerika’da her yerde oluyor. Ama biz iktidar sahiplerine bakıyoruz, onlar güya Türkiye’de yeni bir orman yangını çıktı ve bir daha sanki biz bunu nasıl söndürebiliriz diye arayış arasındaler. Bu Türkiye’nin gerçeklerinden siyasi iktidarın büyük ölçüde koptuğunu gösteriyor. ötürüsıyla oldukcalu organ yetmezliğiyle karşı karşıya olan bir siyasal iktidar Türkiye Cumhuriyeti devletini sağlıklı yönetemez ve yönetemiyor. Türkiye’yi bu badireden kurtaracağız. Elbirliğiyle, bir arada kurtaracağız.
Efendim hepinize selamlarımı, hürmetlerimi sunuyorum, tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. ömrünü kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun, hepinize geçmiş olsun. Asla karamsarlığa kapılmayın Türkiye’yi aydınlığa daima birlikte bir arada çıkaracağız. yine hepinize uygun akşamlar, hürmetler sunuyorum.”
Hibya Haber Ajansı