Ekonomik büyüme telaşlarının İngiliz varlıkları üzerinde yarattığı baskı ve Çin’in Covid-19 önlemlerini gevşetmesinin Fransa’nın lüks markalarının üreticilerinin paylarına paha kazandırması Paris’in Londra’yı geçerek Avrupa’nın en büyük pay senedi borsası unvanını almasını sağladı.
Bloomberg haber ajansı bilgilerine bakılırsa, kayıtların tutulmaya başlandığı 2003 yılından bu yana Paris birinci defa Londra’yı geride bıraktı.
Enflasyonun yükselmesiyle İngiltere’nin bu yıl resesyona girmesi bekleniyor.
Bloomberg’in hesaplamalarına göre İngiliz paylarının toplam kıymeti 2.821 trilyon dolar iken Fransız paylarının pahası 2.823 trilyon dolar civarında.
Yahoo Finance’e bakılırsa 2016’daki Brexit referandumu öncesinde iki borsanın büyüklükleri içinde 1,5 trilyon dolarlık fark vardı.
Tüketicilerin harcamalarını kısıtlaması ve işletmelerin yüksek maliyetlerle uğraş etmesi niçiniyle İngiltere’nin orta ölçekli şirketlerinin payları bilhassa makûs durumda.
FRANSA PAYLARI YÜKSELİŞE GEÇTİ
Orta ölçekli şirketlerden oluşan Londra’daki FTSE 250 pay endeksi son 12 ayda neredeyse yüzde 17 oranında geriledi.
En büyük düşüşü yaşayanlardan biri olan Marks & Spencer yüzde 40 paha kaybetti.
İngiliz firmaları ayrıyeten eski başbakan Liz Truss’ın orta bütçesinden bu yana sterlindeki düşüşten de etkilendi, mal ve hammadde ithalatı daha kıymetli hale geldi.
Buna rağmen Bloomberg’e nazaran, döviz hareketleri de Fransız şirketlerinin lehine işledi.
Fransa borsası, bilhassa Çin’de talepteki toparlanma yardımıyla de desteklenen lüks mal üretimindeki canlanma ile gelişti.
Moda markası Louis Vuitton’un sahibi olan LVMH’nin payları son altı ayda yüzde 22 artarken, Hermes yüzde 37 yükseldi.
İNGİLTERE EKONOMİK OLARAK PANDEMİ ÖNCESİNE NAZARAN DAHA KÜÇÜK
Bloomberg bilgilerine bakılırsa, Çinli müşteriler pandemi öncesinde lüks mallara yönelik global talebin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturuyordu.
Diğer ülkelerde olduğu üzere İngiltere’de de güç ve besin meblağları bu yıl Ukrayna’daki savaşın da tesiriyle yükseldi.
Ara bütçenin açıklanması daha sonrasında İngiltere’nin borçlanma maliyetleri artmış, Merkez Bankası faiz oranlarını yükseltmiş, ipotekli kredi maliyetlerinde keskin bir artış olmuştu.
Bu durum, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasından (Brexit) bu yana daima zayıflayan sterlin ve zayıflayan ticaret başta olmak üzere iktisattaki mevcut problemleri ağırlaştırdı. İngiltere, iktisadı hala pandemi öncesine nazaran daha küçük olan tek G7 ülkesi.
Temmuz ve Eylül ayları içinde İngiltere iktisadı yüzde 0,2 oranında küçüldü. İngiltere Merkez Bankası, ülkenin kayıtlar tutulmaya başladığından bu yana en uzun resesyonla karşı karşıya olduğu ihtarında bulundu.
Geçtiğimiz yıl Amsterdam, Avrupa’nın en büyük finansal ticaret merkezi olarak Londra’yı geride bırakmıştı; fakat bu, şirketlerin değil süreç nazarann payların toplam bedeline dayanıyordu.
Bloomberg haber ajansı bilgilerine bakılırsa, kayıtların tutulmaya başlandığı 2003 yılından bu yana Paris birinci defa Londra’yı geride bıraktı.
Enflasyonun yükselmesiyle İngiltere’nin bu yıl resesyona girmesi bekleniyor.
Bloomberg’in hesaplamalarına göre İngiliz paylarının toplam kıymeti 2.821 trilyon dolar iken Fransız paylarının pahası 2.823 trilyon dolar civarında.
Yahoo Finance’e bakılırsa 2016’daki Brexit referandumu öncesinde iki borsanın büyüklükleri içinde 1,5 trilyon dolarlık fark vardı.
Tüketicilerin harcamalarını kısıtlaması ve işletmelerin yüksek maliyetlerle uğraş etmesi niçiniyle İngiltere’nin orta ölçekli şirketlerinin payları bilhassa makûs durumda.
FRANSA PAYLARI YÜKSELİŞE GEÇTİ
Orta ölçekli şirketlerden oluşan Londra’daki FTSE 250 pay endeksi son 12 ayda neredeyse yüzde 17 oranında geriledi.
En büyük düşüşü yaşayanlardan biri olan Marks & Spencer yüzde 40 paha kaybetti.
İngiliz firmaları ayrıyeten eski başbakan Liz Truss’ın orta bütçesinden bu yana sterlindeki düşüşten de etkilendi, mal ve hammadde ithalatı daha kıymetli hale geldi.
Buna rağmen Bloomberg’e nazaran, döviz hareketleri de Fransız şirketlerinin lehine işledi.
Fransa borsası, bilhassa Çin’de talepteki toparlanma yardımıyla de desteklenen lüks mal üretimindeki canlanma ile gelişti.
Moda markası Louis Vuitton’un sahibi olan LVMH’nin payları son altı ayda yüzde 22 artarken, Hermes yüzde 37 yükseldi.
İNGİLTERE EKONOMİK OLARAK PANDEMİ ÖNCESİNE NAZARAN DAHA KÜÇÜK
Bloomberg bilgilerine bakılırsa, Çinli müşteriler pandemi öncesinde lüks mallara yönelik global talebin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturuyordu.
Diğer ülkelerde olduğu üzere İngiltere’de de güç ve besin meblağları bu yıl Ukrayna’daki savaşın da tesiriyle yükseldi.
Ara bütçenin açıklanması daha sonrasında İngiltere’nin borçlanma maliyetleri artmış, Merkez Bankası faiz oranlarını yükseltmiş, ipotekli kredi maliyetlerinde keskin bir artış olmuştu.
Bu durum, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasından (Brexit) bu yana daima zayıflayan sterlin ve zayıflayan ticaret başta olmak üzere iktisattaki mevcut problemleri ağırlaştırdı. İngiltere, iktisadı hala pandemi öncesine nazaran daha küçük olan tek G7 ülkesi.
Temmuz ve Eylül ayları içinde İngiltere iktisadı yüzde 0,2 oranında küçüldü. İngiltere Merkez Bankası, ülkenin kayıtlar tutulmaya başladığından bu yana en uzun resesyonla karşı karşıya olduğu ihtarında bulundu.
Geçtiğimiz yıl Amsterdam, Avrupa’nın en büyük finansal ticaret merkezi olarak Londra’yı geride bırakmıştı; fakat bu, şirketlerin değil süreç nazarann payların toplam bedeline dayanıyordu.