Canan SAKARYA
Altın Madencileri Derneği İdare Heyeti Lideri Hasan Yücel, ocaktan çıkarılan madenlerin katma pahası yüksek eserlere dönüştürecek yatırımların gereğince teşvik edilmediğini, sıklıkla ham yahut yarı işlenmiş olarak yurtdışına satıldığını belirterek, “Madencilikten 10 kazanacakken 1 kazanmaya devam ediyoruz” dedi.
ABD’de kömür hariç, madenlerden yılda yaklaşık 75 milyar dolarlık işlenmemiş ham maden çıkarılarak, bu işlenmemiş ham madenlerin zenginleştirildiğinde yaklaşık 727 milyar dolarlık bir katma paha elde edildiğini kaydeden Yücel, bir daha sonraki evrede madenciliğe dayalı sanayi eserleri haline getirildiğinde ise yaratılan katma kıymetin 2,9 trilyon dolara ulaştığını bildirdi. Madenlerin ocaktan çıkarıldığı üzere ham olarak satılmasının önüne geçmek için madenleri işleyip daha pahalı hale getirecek yatırımları teşvik etmek gayesiyle 5 Aralık 2017 tarihinde 7061 Sayılı Kanunla düzenlemeye gidildiğini hatırlatan Yücel, bu kanunun devamında atılacak adımları beklediklerini kaydetti. Yücel, ormancılık faaliyetlerinin durmasına yol açan astronomik orman kira bedellerinin madencilikte gelişmiş ülkeler düzeyine çekilmesi konusunda Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı’nın teşebbüsleri ve Orman Genel Müdürlüğü’nün attığı adımlarla bir dizi düzenlemeye gidildiğini belirterek, “ Bundan daha sonra sürdürülebilir kuvvetli bir maden sanayi yaratabilmemiz için daha radikal tedbirlerin alınması gerekmekte” dedi.
Orman Kanunu 16. Unsurunun Uygulama Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğin, 6 Temmuz 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Yücel, düzenlemeye ait olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Yapılan değişiklikle, işletme müsaadeleri 7061 Sayılı Kanunun yayımlandığı 5 Aralık 2017 tarihindilk evvel düzenlenmiş ruhsatlar, 7061 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibariyle on yıldan arta kalan mühlet boyunca 6831 sayılı Orman Kanunu’na bakılırsa alınan arazi müsaade bedelinin yüzde 50’sini ödeyeceklerdir. Bir öteki deyişle, 5 Aralık 2017 tarihinden daha sonra işletme müsaadesi almış ruhsatlar on yıl müddet ile 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamına göre alınan arazi müsaade bedelinin yüzde 50’sini ödeyecekler. 5 Aralık 2017 tarihindilk evvel işletme müsaadesi almış ruhsatlar ise bu tarihten on yıldan arta kalan müddetleri kadar bu haktan faydalanabilecekler. Örneğin işletme müsaadesini 2006 yılında alanlar bu haktan faydalanamazken, işletme müsaadesini 2010 yılında almış olanlar ise 3 yıl mühlet ile bu haktan faydalanabileceklerdir. Yeni yapılan düzenleme, IV Küme maden ruhsatlarından çıkarılan madenleri yeni yapılacak yatırımlarla daha fazla katma bedel yaratacak eserlere dönüştüreceklere 10 yıl müddet ile geçerli olmak üzere teşvik edilmesi için Bakanlar Kurulu’na yetki vermektedir. Yeni idarenin alacağı teşvik sonucu madencilik kesimindeki yeni yatırımlara ivme kazandıracaktır. Maksat madencilikten daha fazla katma bedel yaratan bir ülke haline gelmemizdir.”
Altın Madencileri Derneği İdare Heyeti Lideri Hasan Yücel, ocaktan çıkarılan madenlerin katma pahası yüksek eserlere dönüştürecek yatırımların gereğince teşvik edilmediğini, sıklıkla ham yahut yarı işlenmiş olarak yurtdışına satıldığını belirterek, “Madencilikten 10 kazanacakken 1 kazanmaya devam ediyoruz” dedi.
ABD’de kömür hariç, madenlerden yılda yaklaşık 75 milyar dolarlık işlenmemiş ham maden çıkarılarak, bu işlenmemiş ham madenlerin zenginleştirildiğinde yaklaşık 727 milyar dolarlık bir katma paha elde edildiğini kaydeden Yücel, bir daha sonraki evrede madenciliğe dayalı sanayi eserleri haline getirildiğinde ise yaratılan katma kıymetin 2,9 trilyon dolara ulaştığını bildirdi. Madenlerin ocaktan çıkarıldığı üzere ham olarak satılmasının önüne geçmek için madenleri işleyip daha pahalı hale getirecek yatırımları teşvik etmek gayesiyle 5 Aralık 2017 tarihinde 7061 Sayılı Kanunla düzenlemeye gidildiğini hatırlatan Yücel, bu kanunun devamında atılacak adımları beklediklerini kaydetti. Yücel, ormancılık faaliyetlerinin durmasına yol açan astronomik orman kira bedellerinin madencilikte gelişmiş ülkeler düzeyine çekilmesi konusunda Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı’nın teşebbüsleri ve Orman Genel Müdürlüğü’nün attığı adımlarla bir dizi düzenlemeye gidildiğini belirterek, “ Bundan daha sonra sürdürülebilir kuvvetli bir maden sanayi yaratabilmemiz için daha radikal tedbirlerin alınması gerekmekte” dedi.
Orman Kanunu 16. Unsurunun Uygulama Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğin, 6 Temmuz 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Yücel, düzenlemeye ait olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Yapılan değişiklikle, işletme müsaadeleri 7061 Sayılı Kanunun yayımlandığı 5 Aralık 2017 tarihindilk evvel düzenlenmiş ruhsatlar, 7061 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibariyle on yıldan arta kalan mühlet boyunca 6831 sayılı Orman Kanunu’na bakılırsa alınan arazi müsaade bedelinin yüzde 50’sini ödeyeceklerdir. Bir öteki deyişle, 5 Aralık 2017 tarihinden daha sonra işletme müsaadesi almış ruhsatlar on yıl müddet ile 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamına göre alınan arazi müsaade bedelinin yüzde 50’sini ödeyecekler. 5 Aralık 2017 tarihindilk evvel işletme müsaadesi almış ruhsatlar ise bu tarihten on yıldan arta kalan müddetleri kadar bu haktan faydalanabilecekler. Örneğin işletme müsaadesini 2006 yılında alanlar bu haktan faydalanamazken, işletme müsaadesini 2010 yılında almış olanlar ise 3 yıl mühlet ile bu haktan faydalanabileceklerdir. Yeni yapılan düzenleme, IV Küme maden ruhsatlarından çıkarılan madenleri yeni yapılacak yatırımlarla daha fazla katma bedel yaratacak eserlere dönüştüreceklere 10 yıl müddet ile geçerli olmak üzere teşvik edilmesi için Bakanlar Kurulu’na yetki vermektedir. Yeni idarenin alacağı teşvik sonucu madencilik kesimindeki yeni yatırımlara ivme kazandıracaktır. Maksat madencilikten daha fazla katma bedel yaratan bir ülke haline gelmemizdir.”