Erkan ÇAKAN
Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı öncülüğünde, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) organizatörlüğünde düzenlenen hayatımız Maden Çalıştayı’nın dördüncüsü İstanbul’da gerçekleştirildi. Madencilik bölümünü bir ortaya getiren çalıştayda, üretim ve ihracatın artırılmasının yanı sıra sürdürülebilirlik, etrafın korunması ve katma bedelli üretim için atılması gereken stratejik adımlar masaya yatırıldı.
“İş sıhhati ve güvenliği ile etraf kırmızıçizgimiz”
Madencilik kesiminin günümüzde gelişmiş birfazlaca ülkenin teknoloji ve refaha ulaşmasına katkı sağladığına dikkat çeken Güç ve Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Onur Kalaycı, “Madencilik, ekonomik kalkınmayı başlatan bölüm oldu. Üretim ve ihracat odaklı modeli uyguladığımız günümüzde ise madenler daha hayli istihdam ve gelir sağlarken daha az cari açık manasına geliyor. Bundan dolayı sürdürülebilir üretim ve sorumlu madenciliğe kıymet veriyoruz. Bakanlık olarak bizim madencilik konusunda iki kırmızıçizgimiz var: İş sıhhati ve güvenliği ile etraf. Bu kapsamda maden alanlarının kontrollerini hassasiyetle yapmaya devam edeceğiz” dedi.
“Hedefimiz uç eser ve katma bedeli yüksek eser üretmek”
Ticaret Bakan Yardımcısı İstek Tuna Turagay da çalıştaydaki konuşmasında, ülkelerin sürdürülebilirliğe verdiği ehemmiyet arttıkça kritik ehemmiyete sahip madenler ve ender toprak elementlerin üretiminin de bedel kazandığını belirtti. Turagay, “Bakanlık olarak en büyük gayemiz uç eser ve katma bedeli yüksek eser üretmek. Bunu da büsbütün kendi üretimimizle gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bakanlık olarak madencilik dalının önünü açmak için her türlü takviyesi sağlayacağız” dedi.
Derin sondajlarla madenler tespit edilmeli
Çalıştay’ın konut sahipliğini üstüne alan İMİB’in İdare Şurası Lideri Aydın Dinçer, bugün endüstrinin bir fazlaca kolunda madenlere gereksinim olduğunu belirtti. Bu muhtaçlığı karşılamak ve dışa bağımlı olmamak ismine madenlerin çıkarılmasının büyük kıymet taşıdığını söz eden Dinçer, “Cevherlerin uç eserlere dönüşmesi istikametinde ülkemizde madenlere önemli oranda gereksinim var. Bu derin sondajlarla madenlerimizi tespit etmek ve bu çalışmalara da devletin kurumlarının dayanak olması epeyce kıymetli. Bunu başardığımız takdirde endüstrimiz de gelişecek” dedi. Bunun yanısıra kesimin değerli gündem unsurlarından birinin de sürdürülebilir madencilik olduğunu belirten Dinçer, “Firmalarımız rezervi biten maden alanlarını rehabilite ederek bu alanları tarım alanlarına dönüştürüp iktisada bir daha kazandırıyor” diye konuştu.
“Ormanları koruyan sektörüz”
Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makine Üreticileri Birliği (TÜMMER) İdare Heyeti Lideri İbrahim Alimoğlu konuşmasında “Madenler toplumların gelişimi için büyük paha taşıyor. Kişi başı maden tüketim oranı ülkelerin gelişmişliğinin de bir ölçütüdür. Kesim olarak evvel insan ve etraf daha sonra maden diyerek iktisada katkı sağlıyoruz. Ormanları koruyan en kıymetli kesimlerin başındayız” dedi.
“Toplumun madene karşı olan algısını değiştirmeliyiz”
Türkiye Madenciler Derneği Lideri Ali Emiroğlu, Türkiye’nin önünde önemli bir maden potansiyelinin olduğunu kaydederek şunları söylemiş oldu: “Madenlerin aktifliğini daha da arttırmak için toplumun madene karşı olan algısını değiştirmek zorundayız. Madenciliği gelişmiş ülkelerde olduğu üzere gurur duyulacak bir düzeye getirmemiz gerekiyor.”
Çalıştay’da konuşan İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreteri Dr. Selahattin Armağan Vurdu da: “2021 yılında ihracatını geçen yıla oranla yüzde 50 arttıran İMMİB’e bağlı bölümler, ülkemizin 225,4 milyar dolarlık ihracatına 87 milyar dolarlık katkı sağlayarak Türkiye ihracatından yüzde 38,6 hisse aldı” diye konuştu.
Çalıştayda ‘Sanayide Maden’, ‘Madenciliğin İktisada Katkıları’, ‘Madencilikte Sürdürülebilirlik ve Sorumlu Madencilik’, ‘Mevzuat ve Ruhsatlandırma’, ‘Çevre ve Rehabilitasyon’, ‘Tasarım ve Mimaride Doğal Taş’ ile ‘Madencilik Algı Araştırması’ temalı panelleri gerçekleştirildi.
Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı öncülüğünde, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) organizatörlüğünde düzenlenen hayatımız Maden Çalıştayı’nın dördüncüsü İstanbul’da gerçekleştirildi. Madencilik bölümünü bir ortaya getiren çalıştayda, üretim ve ihracatın artırılmasının yanı sıra sürdürülebilirlik, etrafın korunması ve katma bedelli üretim için atılması gereken stratejik adımlar masaya yatırıldı.
“İş sıhhati ve güvenliği ile etraf kırmızıçizgimiz”
Madencilik kesiminin günümüzde gelişmiş birfazlaca ülkenin teknoloji ve refaha ulaşmasına katkı sağladığına dikkat çeken Güç ve Doğal Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Onur Kalaycı, “Madencilik, ekonomik kalkınmayı başlatan bölüm oldu. Üretim ve ihracat odaklı modeli uyguladığımız günümüzde ise madenler daha hayli istihdam ve gelir sağlarken daha az cari açık manasına geliyor. Bundan dolayı sürdürülebilir üretim ve sorumlu madenciliğe kıymet veriyoruz. Bakanlık olarak bizim madencilik konusunda iki kırmızıçizgimiz var: İş sıhhati ve güvenliği ile etraf. Bu kapsamda maden alanlarının kontrollerini hassasiyetle yapmaya devam edeceğiz” dedi.
“Hedefimiz uç eser ve katma bedeli yüksek eser üretmek”
Ticaret Bakan Yardımcısı İstek Tuna Turagay da çalıştaydaki konuşmasında, ülkelerin sürdürülebilirliğe verdiği ehemmiyet arttıkça kritik ehemmiyete sahip madenler ve ender toprak elementlerin üretiminin de bedel kazandığını belirtti. Turagay, “Bakanlık olarak en büyük gayemiz uç eser ve katma bedeli yüksek eser üretmek. Bunu da büsbütün kendi üretimimizle gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bakanlık olarak madencilik dalının önünü açmak için her türlü takviyesi sağlayacağız” dedi.
Derin sondajlarla madenler tespit edilmeli
Çalıştay’ın konut sahipliğini üstüne alan İMİB’in İdare Şurası Lideri Aydın Dinçer, bugün endüstrinin bir fazlaca kolunda madenlere gereksinim olduğunu belirtti. Bu muhtaçlığı karşılamak ve dışa bağımlı olmamak ismine madenlerin çıkarılmasının büyük kıymet taşıdığını söz eden Dinçer, “Cevherlerin uç eserlere dönüşmesi istikametinde ülkemizde madenlere önemli oranda gereksinim var. Bu derin sondajlarla madenlerimizi tespit etmek ve bu çalışmalara da devletin kurumlarının dayanak olması epeyce kıymetli. Bunu başardığımız takdirde endüstrimiz de gelişecek” dedi. Bunun yanısıra kesimin değerli gündem unsurlarından birinin de sürdürülebilir madencilik olduğunu belirten Dinçer, “Firmalarımız rezervi biten maden alanlarını rehabilite ederek bu alanları tarım alanlarına dönüştürüp iktisada bir daha kazandırıyor” diye konuştu.
“Ormanları koruyan sektörüz”
Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makine Üreticileri Birliği (TÜMMER) İdare Heyeti Lideri İbrahim Alimoğlu konuşmasında “Madenler toplumların gelişimi için büyük paha taşıyor. Kişi başı maden tüketim oranı ülkelerin gelişmişliğinin de bir ölçütüdür. Kesim olarak evvel insan ve etraf daha sonra maden diyerek iktisada katkı sağlıyoruz. Ormanları koruyan en kıymetli kesimlerin başındayız” dedi.
“Toplumun madene karşı olan algısını değiştirmeliyiz”
Türkiye Madenciler Derneği Lideri Ali Emiroğlu, Türkiye’nin önünde önemli bir maden potansiyelinin olduğunu kaydederek şunları söylemiş oldu: “Madenlerin aktifliğini daha da arttırmak için toplumun madene karşı olan algısını değiştirmek zorundayız. Madenciliği gelişmiş ülkelerde olduğu üzere gurur duyulacak bir düzeye getirmemiz gerekiyor.”
Çalıştay’da konuşan İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreteri Dr. Selahattin Armağan Vurdu da: “2021 yılında ihracatını geçen yıla oranla yüzde 50 arttıran İMMİB’e bağlı bölümler, ülkemizin 225,4 milyar dolarlık ihracatına 87 milyar dolarlık katkı sağlayarak Türkiye ihracatından yüzde 38,6 hisse aldı” diye konuştu.
Çalıştayda ‘Sanayide Maden’, ‘Madenciliğin İktisada Katkıları’, ‘Madencilikte Sürdürülebilirlik ve Sorumlu Madencilik’, ‘Mevzuat ve Ruhsatlandırma’, ‘Çevre ve Rehabilitasyon’, ‘Tasarım ve Mimaride Doğal Taş’ ile ‘Madencilik Algı Araştırması’ temalı panelleri gerçekleştirildi.