Toprak; “‘Daha adil bir dünya’ diyenlerin asıl önceliği ‘daha adil bir Türkiye’ olmalı”

Felaket

New member
Toprak; “‘Daha adil bir dünya’ diyenlerin asıl önceliği ‘daha adil bir Türkiye’ olmalı” CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Lider Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha adil bir dünya çağrısıyla kitap yazmasının manalı olduğunu ancakülkedeki haksızlık ve adaletsizliklere dikkat çekerek; 19 yıldırtoplumu kamplaştırmak, ayrıştırmak için çaba sarf etmesinin önemli bir çelişki olduğunu belirtti. bu biçimde “Önce kendi ülkende adil ve demokrasiye saygılı ol, demezler mi?” dedi.

İktidarın adaleti, iktisadı, üniversiteleri dâhil tüm kurumları tel tel dökülen bir Türkiye yarattığını öne süren Toprak, İletişim Başkanlığı’nın BM Genel Heyeti öncesinde imaj ve propagandaamaçlı kampanya yürütmeye çalıştığını dile getirerek şunları söylemiş oldu;

“19-22 Eylül’de New York’ta yapılacak BM Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yapacağı açıklanan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Erdoğan’ın, ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ ismiyle çıkarttığı kitap, evvela iktidarın gündeminde niçin daha adil bir ülke, daha adil bir idare, daha adil bir Türkiye olmadığı sorusunun sorulmasını gerektiriyor. Dünyaya, BM’ye ayar verme argümanıyla, mazlum milletlerin hak ve çıkarlarını savunma peşinedüşenlerin, evvel aynanın karşısına geçip kendi yurttaşlarına adil olup olmadığını sorması şart. BM Güvenlik Konseyi’nde 5 ülkenin dünya ismine karar vermesini eleştiren, ‘temsilde adalet’talep eden, ‘demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir dünya düzeni’ daveti yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi yönettiği ülkede şeffaflığı, demokrasiyi, Anayasayı, Meclisi ve yasaları umursamıyor. Yargı kararlarını yok sayıyor.

Devletin bütçesini, milletin vergilerini harcarken, ihaleleri adrese teslim dağıtırken ‘ticari sır’ diyerek şeffaflıktan, hesap vermekten kaçıyorsa dünyada ciddiye alınır mı? Ülkesinde 19 yılda üç kez Yargı Reformu Strateji Evrakı, İnsan Hakları Aksiyon Planı açıklayıp hâlâ tek adım atmayanların, daha adil bir dünya isteğinin samimi olduğuna kim inanır? ‘Dünya 5’ten büyük’ diyerek her ülkenin kelam ve temsil hakkını savunacaksınız, diğer yandan ülkenin üniversitelerine rektör atarken, ne akademisyenlerin ne aylardır ayaktaki öğrencilerin söz haklarına, seslerine kulak tıkayıp keyfi atamaları sürdüreceksiniz.

Dünyada mazlum milletlerin BM ve BMGK’da oy hakkını savunurken, zenginliklerinin sömürülmesine karşı çıkarken, kendi ülkenizde seçmeni ve oyunu yok sayıp, seçilmiş belediye liderlerinin yerine kayyum atayacaksınız. Seçilmiş vekilleri mahpusa atacaksınız. AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali, tahliye yargı kararlarını hiçe sayacaksınız. Ülkenizin ormanlarını, derelerini, madenlerini, doğasını sonsuz sömürüye açıp, karşı çıkanlara da hain diyeceksiniz. Ülke kaynakları 3-5 müteahhite akıtılırken, eve ekmek götüremediğini söyleyen yurttaşın başına çay atacaksınız. Daha adil bir dünya için ‘fazlaca kültürlülüğü ve epeyce kutupluluğu’ savunurken kendi yönettiğiniz ülkede tek sesliliği, tek adam otoritesini hâkim kılmak için medyayı, muhalefeti, fikir-düşünce ifade edenleri susturmak için cezaevine göndereceksiniz.

Daha adil bir dünya daveti yapan iktidarın kendi ülkesinde ve beşerlerine karşı ne kadar adaletsiz olduğunu gösteren bu örnekleri çoğaltmak mümkün… İnsani, ekonomik, demokratik, şeffaflık, adalet, özgürlük vb. tüm endekslerde kendi ülkesini dibe vurduranların, BM’de ‘adil, demokratik, şeffaf, hesap verebilir bir dünya’ çağrısı yapması, inandırıcılıktan uzaktır. Gelirinin AFAD’a bağışlanacağı açıklanan kitap, kanımca iktidar müteahhitlerince binlerce adet satın alınacaktır. AK Parti örgütlerinin aşı olana bedava kitap kampanyası, kitabın devlet parası, iktidar baskısı ve parti imkânlarıyla pazarlanacağını göstermektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, keşke bu kitabı inanarak yazsaydı. Keşke adil, refah ve barış ortasında, demokratik bir Türkiye için çabalasaydı!”

Hibya Haber Ajansı