İstanbul’da 2015’te kurulan ve Marmara Bölgesi’nde en epey dinlenilen istasyon olan Radyo İstikrar Kurdî, iki yıllık yayın faaliyetinden daha sonra yayınını 2017’de sonlandırdı. Münasebet ise 15 Temmuz Darbe kalkışması daha sonrasında radyo, televizyon ve gazeteleri kapsayan Kanun Kararında Kararnameler tasası ve darbe kalkışmasından daha sonra kesilen reklamlar…
Radyo İstikrar Kurdî, İstanbul merkezli yayın yapan ve kısa mühlet ortasında en epey dinlenilen radyo istasyonlarından bir tanesiydi. Lakin lisanının Kürtçe olması çeşitli kaygıları de birlikteinde getirdi. Birinci devirlerinde fazlaca sayıda reklam almasına karşın iş insanları ve büyük firmalar, soruşturma, yargılanma, gaye gösterilme ve şirketlerinin bu durumdan ziyan gorebileceği telaşlarıyla reklam verme konusunda çekinceli davranıyordu.
Büyük firmalar kaygılarından ötürü reklam vermiyordu ancak buna karşın radyo küçük esnaftan ve kimi inşaat firmalarından epeyce sayıda reklam alabiliyordu. Lakin bu da kısa sürdü. 15 Temmuz 2016 darbe kalkışması daha sonrasında reklam veren küçük işletmeciler, reklamları kesmeye başladı. Öte yandan darbe kalkışmasından daha sonra peş peşe yayınlanan KHK’lerle kapatılacak radyo ve televizyonların içinde Radyo İstikrar Kurdî’nin de olduğu duyumunu aldıklarını açıklayan Radyo İstikrar Kurdî Yayın Koordinatörü Firat Ronî, tüm bunlar birleşince, yayını sonlandırmak zorunda kaldıklarını söylüyor.
‘RADYO İSTİKRAR KURDÎ ÇOK SES GETİRDİ’
Eski Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO) kurucularından ve bir periyot başkanlığını yapan avukat Hikmet Bozçalı’nın kurduğu Radyo İstikrar Kurdî’nin kuruluşunda yer alan ve yayın koordinatörlüğünü üstüne alan Firat Ronî, istasyonun Kürt lisanı ve kültürüne hizmet hedefli kurulan bir radyo olduğunu söylüyor: “Radyo İstikrar Kurdî, İstanbul merkezli Marmara Bölgesi’nde yayın yapan bir radyoydu. Müzik ve kültür yüklü bir yayın yapıyorduk. Hedef büsbütün Kürt lisanına ve kültürüne hizmet etmekti. Hikmet abi bu gayeyle kurdu, bu emelle yayınlarını yaptı. Kültür, dengbêj ve müzik programları vardı. Kürtçenin bütün lehçelerinde yayın yapıyorduk. Radyo fazlaca âlâ karşılandı. birtakım bazı Marmara Bölgesi’nde en epeyce dinlenilen radyoydu. Bu niçinle fazlaca ses getirdi.”
‘VERİLERE NAZARAN BİRİNCİ SIRADA RADYO İSTİKRAR KURDÎ VARDI’
Ronî, radyonun en çok kimler tarafınca dinlendiğini ise şu sözlerle anlattı: “Tekstil, fabrikalar, taksiler, ofisler, atölyeler ve araçlarda epey dinleniliyordu. Biliyorsunuz İstanbul trafiğini. Araçlarda bilhassa fazlaca dinleniliyordu. Esnaf da epey dinliyordu. Fakat internet üzerinden bütün dünyaya ulaşıyordu. Her yerde dinleyicimiz vardı. Marmara Bölgesi haricinde da önemli bir kitlemiz vardı. Biz kimi şirketlerden radyonun dinlenilme oranları üzerine araştırmalar istedik. Bu dataları ayda iki yahut üç sefer talep ediyorduk. Datalara göre Radyo İstikrar Kurdî, Marmara Bölgesi’nde birden fazla vakit birinci sıradaydı. Birinci sırada olmadığındaysa ya ikinci ya da üçüncü sırada yer alıyordu. Diğer radyolar bu bilgilerin araştırılmasını istiyordu lakin yanıtlarda daima biz birinci, ikinci ve üçüncü çıkıyorduk. Biz birinci sırada olunca bize de söylüyorlardı. Yani biz özel olarak ‘araştırın’ demiyorduk. aslına bakarsanız biz bunu kitlemizden fark ediyorduk. Bizim programlarımız epeyce uygun dineniliyordu. Hafta içi daha hayli dinlenilirdi. Yayınlar yalnızca kültür sanat yüklü programlardan oluşuyordu.”
‘DARBEDEN daha sonra REKLAMLARIN YÜZDE 90’I KESİLDİ’
15 Temmuz Darbe teşebbüsü öncesinde fazlaca fazla reklam aldıklarını belirten Roni, darbeden daha sonra reklamların kesildiğine dikkat çekiyor: “Reklamları da esnaftan alıyorduk. İnşaat firmaları yüklüydü. Büyük firmalar reklam vermiyordu. hiç bir sorun olmadığı vakit da büyük firmalar reklam vermiyordu. Sahibi Kürt olan büyük markalara da ulaştık lakin hiç biri reklam verme konusuna yanaşmıyordu. Münasebetleri, işlerinin makûs etkileneceği, soruşturmaların ve yansıların maksadında olacağı istikametindeydi. Darbeden daha sonra reklam verenler de kesti. Küçük esnafın darbeden daha sonra reklam vermeme münasebetleri ise yakınlarının devlet memuru, öğretmen olmasıydı. bu biçimdece reklamların yüzde 90’ı kesildi.”
RADYO İSTİKRAR KURDÎ’NİN KAPANMA SÜRECİ…
Ronî, Radyo İstikrar Kurdî’nin kapanma sürecini de şu biçimde anlatıyor: “Yayın kuruluşlarını kapsayan KHK’lar kategorilere ve bir surece yayılmıştı. Kimileri evvela kapandı ancak bir buçuk seneyi bulan bir surece yayıldı. Radyo İstikrar Kurdî’nin de bu yayınlar içinde yer aldığı tarafında duyum aldık. Bunun korkusu vardı. Zira yaklaşık 3 milyonluk bir sermayesi vardı frekansın. KHK ile kapanmasını ve el konulmasını istemedik. Olağan bir öteki ıstırap da az evvel konuştuğumuz üzere darbe teşebbüsü daha sonrası reklamların kesilmesi. Ekonomik zahmetler da oldu. Tüm bu korkular birleşince kapatmak zorunda kaldık.”
‘SEÇİMDEN daha sonra YAYINA BAŞLAYACAĞIZ’
Radyo istasyonunun bir daha yayına başlama ihtimalinin olup olmadığı istikametindeki soruya Roni, şu yanı verdi: “Evet var. Lakin ne vakit olur kesin değil. bu biçimde bir fikrimiz var. Bir sene içerisinde yayına girmeyi planlıyoruz. Tabi ortamın gergin olmasıyla da ilgili lakin seçimden daha sonra yayın yapmayı düşünüyoruz.”
Radyo İstikrar Kurdî, İstanbul merkezli yayın yapan ve kısa mühlet ortasında en epey dinlenilen radyo istasyonlarından bir tanesiydi. Lakin lisanının Kürtçe olması çeşitli kaygıları de birlikteinde getirdi. Birinci devirlerinde fazlaca sayıda reklam almasına karşın iş insanları ve büyük firmalar, soruşturma, yargılanma, gaye gösterilme ve şirketlerinin bu durumdan ziyan gorebileceği telaşlarıyla reklam verme konusunda çekinceli davranıyordu.
Büyük firmalar kaygılarından ötürü reklam vermiyordu ancak buna karşın radyo küçük esnaftan ve kimi inşaat firmalarından epeyce sayıda reklam alabiliyordu. Lakin bu da kısa sürdü. 15 Temmuz 2016 darbe kalkışması daha sonrasında reklam veren küçük işletmeciler, reklamları kesmeye başladı. Öte yandan darbe kalkışmasından daha sonra peş peşe yayınlanan KHK’lerle kapatılacak radyo ve televizyonların içinde Radyo İstikrar Kurdî’nin de olduğu duyumunu aldıklarını açıklayan Radyo İstikrar Kurdî Yayın Koordinatörü Firat Ronî, tüm bunlar birleşince, yayını sonlandırmak zorunda kaldıklarını söylüyor.
‘RADYO İSTİKRAR KURDÎ ÇOK SES GETİRDİ’
Eski Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO) kurucularından ve bir periyot başkanlığını yapan avukat Hikmet Bozçalı’nın kurduğu Radyo İstikrar Kurdî’nin kuruluşunda yer alan ve yayın koordinatörlüğünü üstüne alan Firat Ronî, istasyonun Kürt lisanı ve kültürüne hizmet hedefli kurulan bir radyo olduğunu söylüyor: “Radyo İstikrar Kurdî, İstanbul merkezli Marmara Bölgesi’nde yayın yapan bir radyoydu. Müzik ve kültür yüklü bir yayın yapıyorduk. Hedef büsbütün Kürt lisanına ve kültürüne hizmet etmekti. Hikmet abi bu gayeyle kurdu, bu emelle yayınlarını yaptı. Kültür, dengbêj ve müzik programları vardı. Kürtçenin bütün lehçelerinde yayın yapıyorduk. Radyo fazlaca âlâ karşılandı. birtakım bazı Marmara Bölgesi’nde en epeyce dinlenilen radyoydu. Bu niçinle fazlaca ses getirdi.”
‘VERİLERE NAZARAN BİRİNCİ SIRADA RADYO İSTİKRAR KURDÎ VARDI’
Ronî, radyonun en çok kimler tarafınca dinlendiğini ise şu sözlerle anlattı: “Tekstil, fabrikalar, taksiler, ofisler, atölyeler ve araçlarda epey dinleniliyordu. Biliyorsunuz İstanbul trafiğini. Araçlarda bilhassa fazlaca dinleniliyordu. Esnaf da epey dinliyordu. Fakat internet üzerinden bütün dünyaya ulaşıyordu. Her yerde dinleyicimiz vardı. Marmara Bölgesi haricinde da önemli bir kitlemiz vardı. Biz kimi şirketlerden radyonun dinlenilme oranları üzerine araştırmalar istedik. Bu dataları ayda iki yahut üç sefer talep ediyorduk. Datalara göre Radyo İstikrar Kurdî, Marmara Bölgesi’nde birden fazla vakit birinci sıradaydı. Birinci sırada olmadığındaysa ya ikinci ya da üçüncü sırada yer alıyordu. Diğer radyolar bu bilgilerin araştırılmasını istiyordu lakin yanıtlarda daima biz birinci, ikinci ve üçüncü çıkıyorduk. Biz birinci sırada olunca bize de söylüyorlardı. Yani biz özel olarak ‘araştırın’ demiyorduk. aslına bakarsanız biz bunu kitlemizden fark ediyorduk. Bizim programlarımız epeyce uygun dineniliyordu. Hafta içi daha hayli dinlenilirdi. Yayınlar yalnızca kültür sanat yüklü programlardan oluşuyordu.”
‘DARBEDEN daha sonra REKLAMLARIN YÜZDE 90’I KESİLDİ’
15 Temmuz Darbe teşebbüsü öncesinde fazlaca fazla reklam aldıklarını belirten Roni, darbeden daha sonra reklamların kesildiğine dikkat çekiyor: “Reklamları da esnaftan alıyorduk. İnşaat firmaları yüklüydü. Büyük firmalar reklam vermiyordu. hiç bir sorun olmadığı vakit da büyük firmalar reklam vermiyordu. Sahibi Kürt olan büyük markalara da ulaştık lakin hiç biri reklam verme konusuna yanaşmıyordu. Münasebetleri, işlerinin makûs etkileneceği, soruşturmaların ve yansıların maksadında olacağı istikametindeydi. Darbeden daha sonra reklam verenler de kesti. Küçük esnafın darbeden daha sonra reklam vermeme münasebetleri ise yakınlarının devlet memuru, öğretmen olmasıydı. bu biçimdece reklamların yüzde 90’ı kesildi.”
RADYO İSTİKRAR KURDÎ’NİN KAPANMA SÜRECİ…
Ronî, Radyo İstikrar Kurdî’nin kapanma sürecini de şu biçimde anlatıyor: “Yayın kuruluşlarını kapsayan KHK’lar kategorilere ve bir surece yayılmıştı. Kimileri evvela kapandı ancak bir buçuk seneyi bulan bir surece yayıldı. Radyo İstikrar Kurdî’nin de bu yayınlar içinde yer aldığı tarafında duyum aldık. Bunun korkusu vardı. Zira yaklaşık 3 milyonluk bir sermayesi vardı frekansın. KHK ile kapanmasını ve el konulmasını istemedik. Olağan bir öteki ıstırap da az evvel konuştuğumuz üzere darbe teşebbüsü daha sonrası reklamların kesilmesi. Ekonomik zahmetler da oldu. Tüm bu korkular birleşince kapatmak zorunda kaldık.”
‘SEÇİMDEN daha sonra YAYINA BAŞLAYACAĞIZ’
Radyo istasyonunun bir daha yayına başlama ihtimalinin olup olmadığı istikametindeki soruya Roni, şu yanı verdi: “Evet var. Lakin ne vakit olur kesin değil. bu biçimde bir fikrimiz var. Bir sene içerisinde yayına girmeyi planlıyoruz. Tabi ortamın gergin olmasıyla da ilgili lakin seçimden daha sonra yayın yapmayı düşünüyoruz.”