bir süre daha sonra çeşitli yerlerden kooperatif kurarak üretime daha fazla kıymet katabilecekleri istikametinde fikir birliğine vardıklarını anlatan Varol, “Bu fikri olgunlaştırdık 11 bayan çiftçiyle kooperatifimizi kurduk. Tarlada çalışan bizler, kelam sahibi olalım, kendimize ilişkin bir kuruluş üzerinden çalışma yapalım ve kendi ekonomik özgürlüğümüzü kazanalım istedik. bununla birlikte da köyümüzün ve bölgemizin daha epey kalkınmasını amaçladık.” diye konuştu.
‘BU YIL 90 TON SALÇA ÜRETİMİMİZ OLACAK’
Varol, bölgelerinde üretilen domateslerle konut yapımı salça yapmak için yola çıktıklarını lisana getirerek, şunları kaydetti: “Kooperatifimizin birinci projesi olarak, kendi yetiştirdiğimiz Ayaş domateslerinden yöresel mesken salçası yapmak için tesisimizi kurduk. Şu andaki üretimimizin tamamı kooperatif ortaklarının kendi tarlalarından elde edilen domateslerle yapılıyor, lakin yetmediği vakit Ayaş çiftçisinden temin ediyoruz.
Fabrikamızın yaklaşık 150 ton domates salçası yapabilme üretim kapasitesi var ancak biz bunun tamamını kullanmadık. Piyasaya girdikçe, pazarı geliştirdikçe üretimimizi de artırmamak istiyoruz. Bu yıl prestijiyle yaklaşık 90 ton salça üretimimiz olacak.”
‘DESTEK İSTİYORUZ’
Pazar kapasitesinin her geçen gün genişlediğini vurgulayan Varol, birinci vakit içinderda iç piyasada hizmet verdiklerini ancak 2020 prestijiyle yurt dışına da açıldıklarını söylemiş oldu. Varol, kelamlarına şu biçimde devam etti: “İlk etapta yerli piyasayla başladık, Ankara bizim için epey kıymetliydi. Şu anda Ankara’da 3 mahallî zincir market ile bir Türkiye genelinde hizmet veren zincir markete eserlerimizi veriyoruz.
İlerleyen müddet için gayemiz, milletlerarası pazara açılabilmekti. İhracat evrakımızı aldık. Çok şükür ki geçtiğimiz yıl yurt dışına eser satışımızın başlangıcını yaptık. Hollanda’ya bir parti gönderdik, beğenilmesi üzerine ikinci sevkiyatımızı gerçekleştirdik. Küçük sevkiyatlar olsa da şu an bizim için epeyce bedelli. Akabinde bir ölçü da Almanya’ya eser yolladık.
Maksadımız, hayli daha fazla ülkeye yönelik bir pazar. Bu yıl için de Hollanda’dan sipariş var, onun hazırlıklarını yapıyoruz. Diğer Avrupa ülkelerine de açılmak istiyoruz. Bunun yanı sıra Orta Doğu ülkeleri, Türk Cumhuriyetlerine ihracat yapabilmek için çalışmalar yürütüyoruz. İş birliklerinin artması için takviye istiyoruz. Tarım, Aile ve Toplumsal Hizmetler, Ticaret ve Çalışma Bakanlıklarına bildiri göndermek istiyorum. Bizlere sağ olsun her vakit dayanakları var, lakin bu takviyelerin daha somut olmasını istiyoruz. Bizim üzere üretime geçmiş, pazarda yer alan kooperatifleri ve teşebbüsçü bayanları daha epeyce desteklemelerini istiyoruz.”
‘TAMAMEN ORGANİK TARIMA GEÇİYORUZ’
İkinci amaçlarının organik tarım olduğuna ve bunun için harekete geçtiklerine işaret eden Varol, “Bu yıl organik tarıma geçişte ikinci yılımız. Artık seneye topraklarımız bize büsbütün yüzde yüz organik domateslerimizi verecek. Biz de artık etiketlerimize organik logosunu basabileceğiz. Bu sayede de Türkiye’de birinci kere organik salça üreten kooperatif olacağız.” dedi.
Maksatlarından birinin de ilerleyen periyotta cet tohumlarıyla eser almak olduğunu vurgulayan Varol, “Hedeflerimizden biri de cet tohumlarımızı yeniden yaygınlaştırmak. Onunla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Özgün Ayaş domatesinden domates suyu üretmeyi hedefliyoruz. Şu an domates salçası ve domates püresi üretiyoruz.” tabirlerini kullandı.
‘TÜRK BAYANI ÜRETİMDE şayet olmazsa ÜLKE KALKINAMAZ’
Kooperatif Lideri Varol, teşebbüsçü Türk bayanlarına örnek olmak istediklerini belirtti. Tarih boyunca Türk hanımın her vakit üretimin ortasında faal yer aldığını tabir eden Varol, “Kadınlar, her vakit üretimde yer almalı. Korkmadan teşebbüsçü olmalı. Zira, Türk bayanı üretimde şayet olmazsa ülke kalkınamaz. Bayanlar birlik ortasında teşebbüste bulunmalı ve üretime dahil olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
KAYNAK: AA
‘BU YIL 90 TON SALÇA ÜRETİMİMİZ OLACAK’
Varol, bölgelerinde üretilen domateslerle konut yapımı salça yapmak için yola çıktıklarını lisana getirerek, şunları kaydetti: “Kooperatifimizin birinci projesi olarak, kendi yetiştirdiğimiz Ayaş domateslerinden yöresel mesken salçası yapmak için tesisimizi kurduk. Şu andaki üretimimizin tamamı kooperatif ortaklarının kendi tarlalarından elde edilen domateslerle yapılıyor, lakin yetmediği vakit Ayaş çiftçisinden temin ediyoruz.
Fabrikamızın yaklaşık 150 ton domates salçası yapabilme üretim kapasitesi var ancak biz bunun tamamını kullanmadık. Piyasaya girdikçe, pazarı geliştirdikçe üretimimizi de artırmamak istiyoruz. Bu yıl prestijiyle yaklaşık 90 ton salça üretimimiz olacak.”
‘DESTEK İSTİYORUZ’
Pazar kapasitesinin her geçen gün genişlediğini vurgulayan Varol, birinci vakit içinderda iç piyasada hizmet verdiklerini ancak 2020 prestijiyle yurt dışına da açıldıklarını söylemiş oldu. Varol, kelamlarına şu biçimde devam etti: “İlk etapta yerli piyasayla başladık, Ankara bizim için epey kıymetliydi. Şu anda Ankara’da 3 mahallî zincir market ile bir Türkiye genelinde hizmet veren zincir markete eserlerimizi veriyoruz.
İlerleyen müddet için gayemiz, milletlerarası pazara açılabilmekti. İhracat evrakımızı aldık. Çok şükür ki geçtiğimiz yıl yurt dışına eser satışımızın başlangıcını yaptık. Hollanda’ya bir parti gönderdik, beğenilmesi üzerine ikinci sevkiyatımızı gerçekleştirdik. Küçük sevkiyatlar olsa da şu an bizim için epeyce bedelli. Akabinde bir ölçü da Almanya’ya eser yolladık.
Maksadımız, hayli daha fazla ülkeye yönelik bir pazar. Bu yıl için de Hollanda’dan sipariş var, onun hazırlıklarını yapıyoruz. Diğer Avrupa ülkelerine de açılmak istiyoruz. Bunun yanı sıra Orta Doğu ülkeleri, Türk Cumhuriyetlerine ihracat yapabilmek için çalışmalar yürütüyoruz. İş birliklerinin artması için takviye istiyoruz. Tarım, Aile ve Toplumsal Hizmetler, Ticaret ve Çalışma Bakanlıklarına bildiri göndermek istiyorum. Bizlere sağ olsun her vakit dayanakları var, lakin bu takviyelerin daha somut olmasını istiyoruz. Bizim üzere üretime geçmiş, pazarda yer alan kooperatifleri ve teşebbüsçü bayanları daha epeyce desteklemelerini istiyoruz.”
‘TAMAMEN ORGANİK TARIMA GEÇİYORUZ’
İkinci amaçlarının organik tarım olduğuna ve bunun için harekete geçtiklerine işaret eden Varol, “Bu yıl organik tarıma geçişte ikinci yılımız. Artık seneye topraklarımız bize büsbütün yüzde yüz organik domateslerimizi verecek. Biz de artık etiketlerimize organik logosunu basabileceğiz. Bu sayede de Türkiye’de birinci kere organik salça üreten kooperatif olacağız.” dedi.
Maksatlarından birinin de ilerleyen periyotta cet tohumlarıyla eser almak olduğunu vurgulayan Varol, “Hedeflerimizden biri de cet tohumlarımızı yeniden yaygınlaştırmak. Onunla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Özgün Ayaş domatesinden domates suyu üretmeyi hedefliyoruz. Şu an domates salçası ve domates püresi üretiyoruz.” tabirlerini kullandı.
‘TÜRK BAYANI ÜRETİMDE şayet olmazsa ÜLKE KALKINAMAZ’
Kooperatif Lideri Varol, teşebbüsçü Türk bayanlarına örnek olmak istediklerini belirtti. Tarih boyunca Türk hanımın her vakit üretimin ortasında faal yer aldığını tabir eden Varol, “Kadınlar, her vakit üretimde yer almalı. Korkmadan teşebbüsçü olmalı. Zira, Türk bayanı üretimde şayet olmazsa ülke kalkınamaz. Bayanlar birlik ortasında teşebbüste bulunmalı ve üretime dahil olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
KAYNAK: AA