Yeni kuşak Türkçe rock müziğin topluluklarından Yaşlı Amca, yıl bitmeden “Keşke Herkes” ismini verdikleri albümleriyle dinleyiciyle buluştu. Synthesizer gibisi gitarlar, esnek non-loop davullar, riff tabanlı baslar ve akılda kalıcı vokallerin hakim olduğu albümün birinci görüntü klibi ise ‘Hep De Yorgun’ kesime geldi.
Yeni albümlerini, “‘Keşke Herkes’ diyoruz. Direkt bir manası yok, daha fazlaca ‘boşlukları doldurun’ sloganına benziyor. Albümün kendisi üzere..” diye tanımlayan kümeyle albümlerini ve konser yasaklarını konuştuk.
Alternatif rock kümeleri, bilhassa son birkaç yıldır farklı isimlerle dikkat çekiyor. ‘Yaşlı Amca’nın kıssası nedir?
Bestekar Sokak – Tunalı kesişiminde gitar çalan yaşlı bir amcadan ilham alarak bestelediğimiz ve eninde sonunda birer yaşlı amcalara dönüşeceğimizi umarak yola çıktığımız bir müziğimiz vardı. O müziğin ismini kestirim edebileceğiniz üzere “yaşlı amca” koyduk. sonrasındasında şarkıyı yayımlamaktan vazgeçtik. O sıralarda küme ismimiz yoktu. Biz de durur muyuz, yapıştırdık.
‘YENİ ALBÜM, BİRAZ DAHA ‘ROCK’ OLDU’
Yeni albüm “Keşke Herkes”i nasıl tanımlarsınız? Dinleyicileri nasıl bir albüm bekliyor?
İçimizden geldiği üzere kaydettik. Umarız samimi ve sıcak bulur dinleyenler, konserlerde çalmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Biraz daha “rock” oldu.
Albümün birinci görüntü klibi “Hep De Yorgun” yayınlandı. Başka kesimlere da klipler gelecek mi?
Yapabildiğimiz kadarını yapıp önümüze bakacağız. Yeni müziklere da bakmak istiyoruz, konserler de var. Bakalım, yeni yılda daha net aşikâr olur.
Albümde söylemekten/çalmaktan en keyif aldığınız müzik ne oldu?
Konserden konsere değişiyor, çoklukla sert ve süratli müzikler diyebiliriz. Fakat birtakım anlar da oluyor, fazlaca kalpten epeyce kolektif…
Dijital müzik platformlarının yayınladığı bilgilere nazaran günümüzde rap ve arabesk müzik çeşidi daha öne çıkmış görünüyor. Günümüz müziğini, trendleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Açıkçası son yirmi-yirmi beş yılı yeniden eden bir loop ortasında üzereyiz, bakalım sırada ne var.
‘DARP KÜLTÜRÜ İÇİNDE OLAN İZLEYİCİ, CEZALANDIRILMIYORSA BİZİM KIZMAMIZ HİÇBİR ŞEYİ DEĞİŞTİREMEZ’
Geçtiğimiz aylarda müzisyen Onur Şener, istek şarkıyı söylemediği için katledildi. Türkiye’de tıpkı biçimde biroldukça müzisyen sahnede istenen şarkıyı söylemediği için darp ediliyor, akına uğruyor ya da öldürülüyor. Bu mevzu hakkında neler söylemek istersiniz?
Öncelikle başımız sağ olsun, Onur Şener’in ailesine sabır diliyoruz. Şok edici ve inanması güç bir durum. Sahniçin sahneye değişmemesi gereken ender konulardan biri de izleyici külçeşidini yine kazanmamız gerektiği. Kızmak, üzülmek insanın kendi ortasında yaşadığı şeyler, bunu denetim edemeyiz. Ancak darp kültürü, racon kültürü, daimi hiyerarşi kurma eforu ortasında olan rastgele bir izleyici, bunu diğerine ziyan verecek biçimde yapıp da cezalandırılmıyorsa bizim kızmamız hiç bir şeyi değiştiremez. O seyirci toksiktir ve bu kadar büyük bir ülkede bunun denk gelebilmesi çok muhtemeldir. meğer rüşvetle, hileyle kendini aklayamadığı, cezası her neyse çektiği bir ortamda o toksik beşerler da caya caya azalıp kurallara, hem moral bedeller olarak tıpkı vakitte kanunen uymak zorunda kalır. İleride bu durumların azalacağını ümit ediyoruz ve inanıyoruz.
.
‘MÜZİK DE HAYATIN İÇİNDE, BİR LÜKS DEĞİL’
Son periyotta fazlaca sayıda şenlik ve konser de yasaklandı/iptal edildi. Siz bu yaşananlardan nasıl etkileniyorsunuz?
Negatif etkileniyoruz natürel ki. Konserlerin en ufak aykırı bir durumda dahi iptal edilmesi, bunu yapanların binlerce insan ismine ideolojik karar alması gerçek değil. Bizim nasıl üzüleceğimize karışılamaz. Müzik de ömrün ortasında, bir lüks değil. Konsere gitmek ve yas tutmak içinde bir korelasyon yok.
Gelecek projeleriniz neler? Önümüzdeki süreçte neler bekliyor dinleyiciyi?
Yeni albümler, müzikler , görüntüler.. Gücümüz yettikçe üretken olmaya devam edeceğiz.
Yeni albümlerini, “‘Keşke Herkes’ diyoruz. Direkt bir manası yok, daha fazlaca ‘boşlukları doldurun’ sloganına benziyor. Albümün kendisi üzere..” diye tanımlayan kümeyle albümlerini ve konser yasaklarını konuştuk.
Alternatif rock kümeleri, bilhassa son birkaç yıldır farklı isimlerle dikkat çekiyor. ‘Yaşlı Amca’nın kıssası nedir?
Bestekar Sokak – Tunalı kesişiminde gitar çalan yaşlı bir amcadan ilham alarak bestelediğimiz ve eninde sonunda birer yaşlı amcalara dönüşeceğimizi umarak yola çıktığımız bir müziğimiz vardı. O müziğin ismini kestirim edebileceğiniz üzere “yaşlı amca” koyduk. sonrasındasında şarkıyı yayımlamaktan vazgeçtik. O sıralarda küme ismimiz yoktu. Biz de durur muyuz, yapıştırdık.
‘YENİ ALBÜM, BİRAZ DAHA ‘ROCK’ OLDU’
Yeni albüm “Keşke Herkes”i nasıl tanımlarsınız? Dinleyicileri nasıl bir albüm bekliyor?
İçimizden geldiği üzere kaydettik. Umarız samimi ve sıcak bulur dinleyenler, konserlerde çalmayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Biraz daha “rock” oldu.
Albümün birinci görüntü klibi “Hep De Yorgun” yayınlandı. Başka kesimlere da klipler gelecek mi?
Yapabildiğimiz kadarını yapıp önümüze bakacağız. Yeni müziklere da bakmak istiyoruz, konserler de var. Bakalım, yeni yılda daha net aşikâr olur.
Albümde söylemekten/çalmaktan en keyif aldığınız müzik ne oldu?
Konserden konsere değişiyor, çoklukla sert ve süratli müzikler diyebiliriz. Fakat birtakım anlar da oluyor, fazlaca kalpten epeyce kolektif…
Dijital müzik platformlarının yayınladığı bilgilere nazaran günümüzde rap ve arabesk müzik çeşidi daha öne çıkmış görünüyor. Günümüz müziğini, trendleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Açıkçası son yirmi-yirmi beş yılı yeniden eden bir loop ortasında üzereyiz, bakalım sırada ne var.
‘DARP KÜLTÜRÜ İÇİNDE OLAN İZLEYİCİ, CEZALANDIRILMIYORSA BİZİM KIZMAMIZ HİÇBİR ŞEYİ DEĞİŞTİREMEZ’
Geçtiğimiz aylarda müzisyen Onur Şener, istek şarkıyı söylemediği için katledildi. Türkiye’de tıpkı biçimde biroldukça müzisyen sahnede istenen şarkıyı söylemediği için darp ediliyor, akına uğruyor ya da öldürülüyor. Bu mevzu hakkında neler söylemek istersiniz?
Öncelikle başımız sağ olsun, Onur Şener’in ailesine sabır diliyoruz. Şok edici ve inanması güç bir durum. Sahniçin sahneye değişmemesi gereken ender konulardan biri de izleyici külçeşidini yine kazanmamız gerektiği. Kızmak, üzülmek insanın kendi ortasında yaşadığı şeyler, bunu denetim edemeyiz. Ancak darp kültürü, racon kültürü, daimi hiyerarşi kurma eforu ortasında olan rastgele bir izleyici, bunu diğerine ziyan verecek biçimde yapıp da cezalandırılmıyorsa bizim kızmamız hiç bir şeyi değiştiremez. O seyirci toksiktir ve bu kadar büyük bir ülkede bunun denk gelebilmesi çok muhtemeldir. meğer rüşvetle, hileyle kendini aklayamadığı, cezası her neyse çektiği bir ortamda o toksik beşerler da caya caya azalıp kurallara, hem moral bedeller olarak tıpkı vakitte kanunen uymak zorunda kalır. İleride bu durumların azalacağını ümit ediyoruz ve inanıyoruz.
.
‘MÜZİK DE HAYATIN İÇİNDE, BİR LÜKS DEĞİL’
Son periyotta fazlaca sayıda şenlik ve konser de yasaklandı/iptal edildi. Siz bu yaşananlardan nasıl etkileniyorsunuz?
Negatif etkileniyoruz natürel ki. Konserlerin en ufak aykırı bir durumda dahi iptal edilmesi, bunu yapanların binlerce insan ismine ideolojik karar alması gerçek değil. Bizim nasıl üzüleceğimize karışılamaz. Müzik de ömrün ortasında, bir lüks değil. Konsere gitmek ve yas tutmak içinde bir korelasyon yok.
Gelecek projeleriniz neler? Önümüzdeki süreçte neler bekliyor dinleyiciyi?
Yeni albümler, müzikler , görüntüler.. Gücümüz yettikçe üretken olmaya devam edeceğiz.