İZMİR – Boğaziçi Üniversitesi Fotoğrafçılık Kulübü (BÜFOK), LGBTİ+ Onur Ayı ötürüsıyla fotoğraf sanatkarı Ateş Alpar’ın geçmiş yıllardeki LGBTİ+ Onur Yürüyüşleri’nden fotoğraflarını içeren fotoğraf standı düzenledi. Bugün Güney Meydan’da açılan stant birinci saatlerden itibaren ilgi odağı olurken, standın davet metninde Türkiye’de son birkaç yıldır Onur Yürüyüşleri’nin çeşitli münasebetlerle yasaklanmasına karşın hareket ve etkinliklerle var olma gayreti verdiği söz edildi.
‘BİBER GAZININ GRİ BULUTLARI ORTASINDA İNATLA ORTAYA ÇIKAN RENKLER…’
Davet metninde, “Bu stant boyunca biber gazının gri bulutlarının içinden inatla ortaya çıkan renkli figürleri, rüzgârın sayesinde tabiata salınan LGBTİ+ bayraklarını, yasaklara karşın topuğunu yere sağlam basarak varlığını göstermeye devam eden, ‘Biz buradayız!’ diyen özneleri goreceksiniz. Cuma günü tüm gün boyunca Üstün Ergüder Meydanı’nda olacağız, standımızı ziyaret etmeyi unutmayın” denildi.
‘SERGİDE ‘BİZ BURADAYIZ’ DİYEN ÖZNELERİ GÖRECEKSİNİZ’
Stant ile ilgili açıklamada bulunan sanatçı Alpar ise LGBTİ+ gayretinin kıymetli bir modülü olan Onur Haftası’nda, her yıl 28 Haziran 1969’daki Stonewall Ayaklanması’nın yıl dönümüne denk gelen tarih aralığında çeşitli etkinliklerle gerçekleştirildiğini hatırlattı. Stonewall Ayaklanması ile birlikte cinsellik ideolojisi, cinsiyet çalışmaları ve etkinlikler artış gösterdiğini, ayrımcı uygulamalar ve telaffuzlara rağmen maddelerin gözden geçirilmesi üzere pek fazlaca kazanım elde edildiğini belirten Alpar, şu sözleri kullandı:
“Türkiye’de son birkaç yıldır Onur Yürüyüşleri çeşitli münasebetlerle lakin en temelde politik niçinlerle yasaklı bulunmasına karşın biroldukça direniş temasıyla ve etkinliklerle var kalma uğraşı veriyor. Bu fotoğraf standı buradan yola çıkarak, 5 yıldır Türkiye’nin farklı kentlerinde düzenlenen Onur Yürüyüşleri’nde çekilen fotoğraflardan oluşuyor. Alanları terk etmeyen, baskıya ve heteronormatif tahakküme karşı pozisyon alan lubunların ve onların destekçilerinin görünür/duyulur olma uğraşlarının kayıt altına alındığı bu stant, onların gayretlerinin bir görünümünü çizmektedir: dans eden bir vücudun estetize hareketi kadar hudut esnetici ve o esnekliğin açtığı imkânlar doğrultusunda ele avuca sığamayacak, tutulamayacak, hapsedilemeyecek kadar queer! Bu yüzden stant boyunca biber gazının gri bulutlarının içinden inatla ortaya çıkan renkli figürleri, rüzgarın sayesinde tabiata salınan LGBTİ+ bayraklarını, uçuşan vücutları, yasaklara karşın topuğunu yere sağlam basarak varlığını göstermeye devam eden, ‘biz buradayız!’ diyen özneleri bakılırsaceksiniz.” (DUVAR)
‘BİBER GAZININ GRİ BULUTLARI ORTASINDA İNATLA ORTAYA ÇIKAN RENKLER…’
Davet metninde, “Bu stant boyunca biber gazının gri bulutlarının içinden inatla ortaya çıkan renkli figürleri, rüzgârın sayesinde tabiata salınan LGBTİ+ bayraklarını, yasaklara karşın topuğunu yere sağlam basarak varlığını göstermeye devam eden, ‘Biz buradayız!’ diyen özneleri goreceksiniz. Cuma günü tüm gün boyunca Üstün Ergüder Meydanı’nda olacağız, standımızı ziyaret etmeyi unutmayın” denildi.
‘SERGİDE ‘BİZ BURADAYIZ’ DİYEN ÖZNELERİ GÖRECEKSİNİZ’
Stant ile ilgili açıklamada bulunan sanatçı Alpar ise LGBTİ+ gayretinin kıymetli bir modülü olan Onur Haftası’nda, her yıl 28 Haziran 1969’daki Stonewall Ayaklanması’nın yıl dönümüne denk gelen tarih aralığında çeşitli etkinliklerle gerçekleştirildiğini hatırlattı. Stonewall Ayaklanması ile birlikte cinsellik ideolojisi, cinsiyet çalışmaları ve etkinlikler artış gösterdiğini, ayrımcı uygulamalar ve telaffuzlara rağmen maddelerin gözden geçirilmesi üzere pek fazlaca kazanım elde edildiğini belirten Alpar, şu sözleri kullandı:
“Türkiye’de son birkaç yıldır Onur Yürüyüşleri çeşitli münasebetlerle lakin en temelde politik niçinlerle yasaklı bulunmasına karşın biroldukça direniş temasıyla ve etkinliklerle var kalma uğraşı veriyor. Bu fotoğraf standı buradan yola çıkarak, 5 yıldır Türkiye’nin farklı kentlerinde düzenlenen Onur Yürüyüşleri’nde çekilen fotoğraflardan oluşuyor. Alanları terk etmeyen, baskıya ve heteronormatif tahakküme karşı pozisyon alan lubunların ve onların destekçilerinin görünür/duyulur olma uğraşlarının kayıt altına alındığı bu stant, onların gayretlerinin bir görünümünü çizmektedir: dans eden bir vücudun estetize hareketi kadar hudut esnetici ve o esnekliğin açtığı imkânlar doğrultusunda ele avuca sığamayacak, tutulamayacak, hapsedilemeyecek kadar queer! Bu yüzden stant boyunca biber gazının gri bulutlarının içinden inatla ortaya çıkan renkli figürleri, rüzgarın sayesinde tabiata salınan LGBTİ+ bayraklarını, uçuşan vücutları, yasaklara karşın topuğunu yere sağlam basarak varlığını göstermeye devam eden, ‘biz buradayız!’ diyen özneleri bakılırsaceksiniz.” (DUVAR)