Federal Meclis pandemide yoğun bakım tedavisine ilişkin düzenlemeyi onayladı

semaver

New member
Kanun özellikle aşağıdaki düzenlemeleri içermektedir:

  • Ayrımcılığa karşı koruma: Bulaşıcı bir hastalık nedeniyle hayati yoğun bakım tedavi kapasitelerinin yetersiz olması nedeniyle tahsis kararına ilişkin düzenlemeler, yoğun bakım tedavisine ihtiyaç duyma nedeni ne olursa olsun tüm hastalar için geçerlidir. Tahsis kararında hiç kimse dezavantajlı duruma düşürülemez.
  • Mevcut ve kısa vadeli hayatta kalma olasılığı: Tahsis kararı için belirleyici kriter, mevcut ve kısa vadeli hayatta kalma olasılığıdır. Mevcut ve kısa vadeli hayatta kalma olasılığı değerlendirilirken eşlik eden hastalıklar, yani diğer hastalıklar sınırlı ölçüde dikkate alınabilir. Ayrıca yaş, engellilik ve kırılganlık derecesi gibi mevcut ve kısa vadeli hayatta kalma olasılığını etkilemeyen kriterlerin dikkate alınmayabileceği de açıklandı.
  • Halihazırda tahsis edilmiş olan hayatta kalma yoğun bakım tedavi kapasiteleri, yoğun bakım tedavisi hala endike olduğu ve hastanın isteklerine uygun olduğu sürece, açıkça tahsis kararının dışında bırakılır. Bu, hastaların başlamış oldukları tedavinin devamına olan güvenini dikkate alır.
  • Çoklu göz ilkesi: Kanuna göre, tahsis kararlarının çoklu göz ilkesi çerçevesinde yüksek vasıflı doktorlar tarafından verilmesi gerekiyor. Özel teknik uzmanlığa sahip bir kişinin değerlendirmesi, engelli veya eşlik eden hastalıkları olan bir hastanın tahsis kararından etkilenmesi durumunda da dikkate alınmalıdır.
  • Kanun aynı zamanda dokümantasyon gerekliliklerini ve hastanelerin prosedür talimatları yoluyla öngörülen karar alma süreçlerinin uygulanmasını sağlama yükümlülüğünü de düzenlemektedir.
Meclis sürecinde özellikle aşağıdaki değişikliklere karar verildi:

  • Hastanelerin raporlama yükümlülüğü: Hastaneler, aldıkları tahsis kararlarını hastane planlamasından sorumlu devlet otoritesine bildirmekle yükümlüdür. Bu, yetkili devlet makamını, gelecekte arz darboğazlarından kaçınmak için kendi yetki alanı dahilinde harekete geçebilecek bir konuma getirir.
  • Bilimsel değerlendirme: En geç 31 Aralık 2025 tarihine kadar dış değerlendirme yapılması gerekmektedir. Değerlendirme, bağımsız uzmanlar tarafından disiplinlerarası bir temelde hukuki, tıbbi ve etik bulgulara dayanarak gerçekleştirilir.
Arka plan: Federal Anayasa Mahkemesinin 16 Aralık 2021 tarihli Kararı (1 BvR 1541/20)

Federal Anayasa Mahkemesi, 16 Aralık 2021 tarihli kararında, belirgin koruma ihtiyacının olduğu bazı durumlarda, devletin insanları engellilikleri nedeniyle üçüncü şahıslar da dahil olmak üzere ayrımcılığa karşı etkili bir şekilde koruma görevinin olduğuna hükmetti. Federal Anayasa Mahkemesi, kıt ve hayati öneme sahip yoğun bakım kaynaklarının tahsisinde engellilik nedeniyle ayrımcılığa uğrama riskinde belirgin bir koruma ihtiyacının olduğu bu durumu görmüş ve yasama organına bu davaya yönelik koruyucu tedbirler alması talimatını vermiştir.