Kaç çeşit makam vardır ?

Ilayda

New member
Kaç Çeşit Makam Vardır? – Gelenekten Günümüze Bir Müzikal Yolculuk

Foruma selam dostlar,

Bir süredir kafamı kurcalayan, hem tarihsel hem de duygusal yönüyle derin bir konu var: makamlar. Hani bazen bir ezgi duyarsınız da, kalbinizin bir köşesinde bir teli titreştirir ya… İşte o tını, o his, çoğu zaman bir makamın içindedir. Türk musikisinin kalbinde yer alan makamlar, sadece notaların dizilişi değil, aynı zamanda duyguların, karakterlerin ve hikâyelerin harmanlandığı bir dünyadır.

Bugün sizlerle, “kaç çeşit makam vardır?” sorusunun ötesine geçip, makamların insan hayatına nasıl dokunduğunu, tarihsel verilerle ve biraz da hikâyelerle konuşalım istedim.

---

Makam Nedir? – Bir Ses Dünyasının Kimliği

Makam, kısaca söylemek gerekirse, belirli ses aralıklarının, dizilerin ve seyirlerin oluşturduğu bir müzikal yapıdır. Fakat bu tanım kuru kalır; çünkü makam dediğimiz şey, duygunun matematiğidir. Her makamın bir rengi, bir havası, bir hikâyesi vardır.

- Rast Makamı, özgüvenli ve neşeli bir erkektir; dimdik durur, hayatı olduğu gibi kabul eder.

- Hüzzam, kalbi kırık ama zarif bir kadındır; duygusunu içe saklar, gözleriyle anlatır.

- Segâh, olgun bir bilgedir; yaşanmışlıklarla dolu, huzurlu bir derinlik taşır.

Bu kadar güçlü duyguları sistematik bir yapıya sığdırmak kolay değildir. Ama Türk musikisi yüzyıllar boyunca bunu başarmış, makamları bir tür insan ruhu atlasına dönüştürmüştür.

---

Verilere Göre: Kaç Makam Var Gerçekten?

Tarih boyunca kaynaklar makam sayısı konusunda farklı bilgiler vermiştir.

📜 Eski Osmanlı kaynakları, 400’e yakın makamdan söz eder.

🎼 Klasik dönem (17.–19. yüzyıllar) eserlerinde, yaklaşık 120 makamın aktif olarak kullanıldığı bilinir.

📊 Günümüzde ise yaklaşık 80 makam teorik olarak tanımlanmış, ancak yaklaşık 30-40 tanesi icrada sıkça kullanılmaktadır.

Bu çeşitlilik, Türk müziğinin zenginliğini gösterir ama aynı zamanda kültürel değişimin izlerini de taşır. Bazı makamlar zamanla unutulmuş, bazıları ise halk müziği ya da tasavvuf geleneği içinde yeniden doğmuştur.

Örneğin, Acemaşiran makamı 18. yüzyılda saraylarda sıkça çalınırken, bugün çoğu genç müzisyen onun adını bile bilmez. Buna karşılık Uşşak ya da Hicaz, hem halkın hem de sanat müziğinin kalbinde hâlâ yaşar.

---

Bir Hikâye: Uşşak’ta Saklı Bir Aşk

Yıllar önce bir konservatuvar öğrencisiyle tanışmıştım. Adı Serkan’dı. Bitirme tezinde “Uşşak Makamı’nda Duygusal Derinlik” üzerine çalışıyordu. Bir gün anlattı:

> “Hocam, Uşşak’ta beste yaparken sevgilimi düşünmeden edemiyorum. Çünkü o makam, tıpkı aşk gibi, bir yerden başlıyor, yükseliyor, sonra tatlı bir hüzne dönüyor.”

O anda anladım ki, makamlar sadece müzik değil, insan duygularının notaya dökülmüş hâlidir. Uşşak, sevgiyi ve içtenliği taşır. Aynı zamanda kadın ruhunun derinliğini de barındırır; duygusal, empatik, yumuşak… Ama içinde bir erkeksi kararlılık da gizlidir. Belki de bu yüzden Uşşak, hem kadın bestecilerin hem de erkek icracıların ortak durağıdır.

---

Kadın ve Erkek Gözüyle Makamlar

Makamlar, tıpkı insanlar gibi, farklı duyma biçimlerine hitap eder. Kadınlar çoğu zaman makamların duygusal örgüsüne, erkekler ise yapısal düzenine odaklanır.

👩 Kadın dinleyici, Hicaz duyduğunda “içimde bir şeyler kıpırdadı” der. Çünkü Hicaz, içsel yolculuğun makamıdır; melankoliktir, ama umut barındırır.

👨 Erkek dinleyici ise aynı eseri duyduğunda “bu geçki çok iyi yapılmış” der; makamın teknik çözümlemesini yapar.

Bu fark, sadece cinsiyetle değil, duyusal algı biçimleriyle ilgilidir. Kadınlar, müzikte topluluk ve duygu paylaşımı ararken; erkekler, sonuç ve teknik mükemmellik arar. Ancak ikisi birleştiğinde ortaya büyüleyici bir denge çıkar: duygunun akılla buluştuğu an.

---

Makamların Toplumsal Rolü – Her Ruh Hâline Bir Ezgi

Makamlar, tarih boyunca sadece müzik değil, terapi aracı olarak da kullanılmıştır. 15. yüzyılda Edirne’deki II. Bayezid Darüşşifası, hastalarını müzikle tedavi eden dünyadaki ilk merkezlerden biriydi.

- Rast makamı, moral bozukluğu yaşayanlara önerilirdi.

- Hüzzam, hüzünlü ama dirençli ruhları sakinleştirirdi.

- Nevâ, zihni açıcı etkisiyle bilinir, dikkat dağınıklığı yaşayanlara çalınırdı.

Bugün modern psikoterapistler bile, makam müziğiyle duygusal regülasyon çalışmaları yapıyor. Yani geçmişin bilgeliği, bugünün bilimiyle el sıkışıyor.

---

Bir Forum Hikâyesi Gibi...

Düşünün ki forumda bir başlık açıldı: “En çok hangi makam size dokunuyor?”

Bir kullanıcı yazıyor:

> “Benim için Hicaz, çünkü uzaklarda kalmış bir sevdayı hatırlatıyor.”

Bir diğeri cevaplıyor:

> “Ben Rast’ı severim, insanı dik tutuyor.”

Ve bir başkası, belki siz, belki ben:

> “Uşşak çalınca kalbim yumuşuyor, sanki biri içimden konuşuyor.”

İşte o an, müziğin topluluk duygusunu görüyorsunuz. Makamlar, bizi birbirimize bağlayan görünmez ipler gibi. Kimimiz için hatıra, kimimiz için iyileşme yolu…

---

Sonuç Yerine: Makamların Sonsuzluğu

Kaç çeşit makam vardır?

Kâğıt üzerinde belki 400, belki 80… Ama kalpte sonsuz. Çünkü her insan, her an, her duygu bir makama denk gelir. Bir sabah Rast’la başlarsınız, gün içinde Hicaz’a geçer, geceyi Hüzzam’la kapatırsınız.

Makamlar, insanın içsel ikliminin müziğe dönüşmüş hâlidir. Ve bu yüzden, onların sayısı, insanın duyguları kadar çoktur.

---

Forumdaşlara Sorular – Sohbeti Büyütelim

🎵 Sizce hangi makam ruh hâlinizi en çok yansıtıyor?

🎵 Erkekler mi daha teknik, kadınlar mı daha duygusal dinliyor sizce?

🎵 Unutulmuş makamların yeniden canlandırılması sizce mümkün mü?

Yorumlarda buluşalım dostlar, belki de her birimizin içinde saklı bir makam vardır — sadece keşfedilmeyi bekleyen…