İstanbul’da bilişim hizmetleri bölümünde bir süre çalıştıktan daha sonra kendi firmasını kuran Ruhi Karagöz (40), kent hayatının geriliminden uzaklaşmak için memleketi Burdur’a döndü.
Tabiat ile iç içe olmaya karar veren Karagöz, Burdur’un Bağlar Mahallesi’ndeki cet toprağındaki bağ konutunda yaşamaya karar verdi.
Toprağa gücünü vermenin memnunluğunu yaşayan Karagöz, dedesinden kalan üç dönümlük yerde vaktini iki keçisi, bir köpeği ve zerzevat tarlasıyla ilgilenerek geçiriyor.
“AKILLI ÇİFTLİK KURMAK İSTİYORUM”
Ruhi Karagöz, “7 sene evvel İstanbul’da kendi bilişim firmamı kurdum. İşlerin yoğunluğundan, büyükşehrin geriliminden, plaza hayatından kurtulmak için iki sene evvel memleketim Burdur’a dönüp çiftçilik yapmaya karar verdim. Tarım ve hayvancılık da çocukluktan beri ilgi duyduğum bir alandı. Artık bu yaşıma kadar edindiğim deneyimleri küçük kentin tarım ve hayvancılığıyla buluşturmak istiyorum. İstanbul’un hoş bir yerinde ofisim, konutum, lüks otomobillerim vardı. Ancak bunlar insanı bir yere kadar tatmin ediyordu. Küçük bir kentte elektriğini toprağa vermek ve gerilimden uzaklaşmak bana daha güzel geliyor. Teknolojiyi daha fazla ön plana çıkararak akıllı çiftlik kurmak istiyorum” dedi.
“YAĞMUR SULARINI DEPOLUYORUM”
Yağmur hasadı ile sebzelerini sulayan Karagöz, “Burası göller bölgesi. Biroldukca gölümüz vardı ben çocukken. Lakin bu göller vakit içinde yer altı su kaynaklarının azalmasıyla çekilmeye kurumaya başladı. Bilhassa Burdur Gölü’nde de bunu görüyoruz. Tabiat bize yer altı su kaynaklarını kullanma göl kurur diyor. Ben de 1 buçuk sene bunu düşündüm ve faaliyete geçirdim. Burada yağmur sularını çatıda toplayıp yeraltında depoluyorum. Ve bu depoladığım sularla, yedek sularla biriktirip yazın bu suları sebzelerimle ve hayvanlarımla buluşturuyorum. Burada elektriğim de yok. Elektriği güneş güç panelleriyle solar güç ile akülere depolayarak sağlıyorum. Buzdolabımı, akşam aydınlatmamı falan bunlarla sağlıyorum” diye konuştu. (İHA)
Tabiat ile iç içe olmaya karar veren Karagöz, Burdur’un Bağlar Mahallesi’ndeki cet toprağındaki bağ konutunda yaşamaya karar verdi.
Toprağa gücünü vermenin memnunluğunu yaşayan Karagöz, dedesinden kalan üç dönümlük yerde vaktini iki keçisi, bir köpeği ve zerzevat tarlasıyla ilgilenerek geçiriyor.
“AKILLI ÇİFTLİK KURMAK İSTİYORUM”
Ruhi Karagöz, “7 sene evvel İstanbul’da kendi bilişim firmamı kurdum. İşlerin yoğunluğundan, büyükşehrin geriliminden, plaza hayatından kurtulmak için iki sene evvel memleketim Burdur’a dönüp çiftçilik yapmaya karar verdim. Tarım ve hayvancılık da çocukluktan beri ilgi duyduğum bir alandı. Artık bu yaşıma kadar edindiğim deneyimleri küçük kentin tarım ve hayvancılığıyla buluşturmak istiyorum. İstanbul’un hoş bir yerinde ofisim, konutum, lüks otomobillerim vardı. Ancak bunlar insanı bir yere kadar tatmin ediyordu. Küçük bir kentte elektriğini toprağa vermek ve gerilimden uzaklaşmak bana daha güzel geliyor. Teknolojiyi daha fazla ön plana çıkararak akıllı çiftlik kurmak istiyorum” dedi.
“YAĞMUR SULARINI DEPOLUYORUM”
Yağmur hasadı ile sebzelerini sulayan Karagöz, “Burası göller bölgesi. Biroldukca gölümüz vardı ben çocukken. Lakin bu göller vakit içinde yer altı su kaynaklarının azalmasıyla çekilmeye kurumaya başladı. Bilhassa Burdur Gölü’nde de bunu görüyoruz. Tabiat bize yer altı su kaynaklarını kullanma göl kurur diyor. Ben de 1 buçuk sene bunu düşündüm ve faaliyete geçirdim. Burada yağmur sularını çatıda toplayıp yeraltında depoluyorum. Ve bu depoladığım sularla, yedek sularla biriktirip yazın bu suları sebzelerimle ve hayvanlarımla buluşturuyorum. Burada elektriğim de yok. Elektriği güneş güç panelleriyle solar güç ile akülere depolayarak sağlıyorum. Buzdolabımı, akşam aydınlatmamı falan bunlarla sağlıyorum” diye konuştu. (İHA)