Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu, enflasyonla ilgili Şubat ayının bu aydan daha güzel olacağını söyleyerek Hazine ve Maliye Eski Bakanı Berat Albayrak’ın kelamlarını hatırlattı.
“Yıl sonunu epeyce daha düzgün bir noktada kapatacağız” diyen Kavcıoğlu, “Ocak sonu ve şubat ayında, enflasyonu yükselten sebepler geride kalacak” tabirleriyle Albayrak’ın, “Mart Şubattan daha yeterli olacak” kelamlarını anımsattı.
Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu, katıldığı bir canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kavcıoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
Enflasyon bizim de dünyanın da en kıymetli sıkıntılarının başında geliyor. Enflasyonu artıran tüm etkenlerin artık bitmiş olduğini düşünüyorum. Enflasyon artık gerilemeye başladı. Enflasyondaki gerilemeyi daha fazla goreceğiz. Süreçte uyguladığımız siyasetlerde bizim bütünleşik siyaset çerçevemiz bu noktaya bizi getirdi. Sürdürülebilir fiyat istikrarı da oluşturuldu. Faiz, kur siyaseti, rezerv siyaseti üzere biroldukca siyaset enflasyonu daha da gerilemeye sebep olacak.
“LİRAYI EN KIYMETLİ MERKEZE OTURTTUK”
Liralaşmayı en kıymetli merkeze oturttuk. Döviz Kuru spekülasyonunu liralaşma stratejimizle bitmiş olduriyoruz. Sürdürülebilir fiyat istikrarını inşallah sağlamış olacağız. Baz tesiri geçen yılki kur ataklarından daha sonra oluşan bir maliyet. Savaşın da tesiriyle yüksek Enflasyon vardı. Yıl sonunu hayli daha âlâ bir noktada kapatacağız. Ocak sonu ve şubat ayında, enflasyonu yükselten sebepler geride kalacak.
Temmuzdan daha sonra finansman maliyetlerinde epey kıymetli bir düşüş var. Üretim yapan firmaların finansman maliyetlerinde 15 puana yakın düşüş var. KOBİ’lerde 20-25’lere kadar dayanıyor. Uyguladığımız siyasetlerin kararınu görmeye başlıyoruz. hiç bir vakit arz zahmeti yaşamadık. Rezervlerimizin kuvvetli olması da bunda tesirli bir konu.
“ÜLKELERİN POTANSİYELLERİNİ KIYMETLENDİRMEK LAZIM”
Ülkelerin potansiyellerini kıymetlendirmek lazım. Geçmiş periyotlarda yüksek faizlerle enflasyonu düşürdüğümüz vakit cari açıklar verdik. Birebir şeyleri yaparak farklı sonuç almak mümkün değil. Türkiye’nin üretim potansiyelini sürdürmesi için birinci olarak finansman maliyetlerini düşürmek lazım. Türkiye İktisat Modeli; yatırım, istihdam, üretim, ihracat… Biz bunu uyguluyoruz. Yalnızca portföylerle gelen parayla faizi artırmaktan diğer dermanınız kalmıyor.
TÜRKİYE İKTİSAT MODELİ
Türkiye İktisat Modeli ideolojisini gerçekleştirme niçini, cari fazla sağlamak. Artık faiz artırarak değil, kalıcı ve sürdürülebilir fiyat istikrarını oluşturmak için cari fazla vermek gerekiyor. Türkiye’nin üretim potansiyelinin sürdürülebilir olması için kaynak bulunması lazım. Ne vakit Türkiye önünü görmeye başlasa döviz kuru daima buna mahzur oldu. Türkiye İktisat Modeli, kendi kaynağını yaratan bir sisteme döndü.
“BANKALARLA GÖRÜŞTÜK”
Kredilerin istediğimiz alanlara son periyotta istediğimiz üzere gitmediğini gördük. Bankalarla bu durumları görüştük. Haziran ve temmuz ayında önlemleri uygulamaya başladık. Yatırım kredilerin hiç bir kısıtlama yok. KOBİ’lerde de tıpkı biçimde. Biz üretim yapan firmalara kredi konusunda kolaylık sağlıyoruz.
“Yıl sonunu epeyce daha düzgün bir noktada kapatacağız” diyen Kavcıoğlu, “Ocak sonu ve şubat ayında, enflasyonu yükselten sebepler geride kalacak” tabirleriyle Albayrak’ın, “Mart Şubattan daha yeterli olacak” kelamlarını anımsattı.
Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu, katıldığı bir canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kavcıoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
Enflasyon bizim de dünyanın da en kıymetli sıkıntılarının başında geliyor. Enflasyonu artıran tüm etkenlerin artık bitmiş olduğini düşünüyorum. Enflasyon artık gerilemeye başladı. Enflasyondaki gerilemeyi daha fazla goreceğiz. Süreçte uyguladığımız siyasetlerde bizim bütünleşik siyaset çerçevemiz bu noktaya bizi getirdi. Sürdürülebilir fiyat istikrarı da oluşturuldu. Faiz, kur siyaseti, rezerv siyaseti üzere biroldukca siyaset enflasyonu daha da gerilemeye sebep olacak.
“LİRAYI EN KIYMETLİ MERKEZE OTURTTUK”
Liralaşmayı en kıymetli merkeze oturttuk. Döviz Kuru spekülasyonunu liralaşma stratejimizle bitmiş olduriyoruz. Sürdürülebilir fiyat istikrarını inşallah sağlamış olacağız. Baz tesiri geçen yılki kur ataklarından daha sonra oluşan bir maliyet. Savaşın da tesiriyle yüksek Enflasyon vardı. Yıl sonunu hayli daha âlâ bir noktada kapatacağız. Ocak sonu ve şubat ayında, enflasyonu yükselten sebepler geride kalacak.
Temmuzdan daha sonra finansman maliyetlerinde epey kıymetli bir düşüş var. Üretim yapan firmaların finansman maliyetlerinde 15 puana yakın düşüş var. KOBİ’lerde 20-25’lere kadar dayanıyor. Uyguladığımız siyasetlerin kararınu görmeye başlıyoruz. hiç bir vakit arz zahmeti yaşamadık. Rezervlerimizin kuvvetli olması da bunda tesirli bir konu.
“ÜLKELERİN POTANSİYELLERİNİ KIYMETLENDİRMEK LAZIM”
Ülkelerin potansiyellerini kıymetlendirmek lazım. Geçmiş periyotlarda yüksek faizlerle enflasyonu düşürdüğümüz vakit cari açıklar verdik. Birebir şeyleri yaparak farklı sonuç almak mümkün değil. Türkiye’nin üretim potansiyelini sürdürmesi için birinci olarak finansman maliyetlerini düşürmek lazım. Türkiye İktisat Modeli; yatırım, istihdam, üretim, ihracat… Biz bunu uyguluyoruz. Yalnızca portföylerle gelen parayla faizi artırmaktan diğer dermanınız kalmıyor.
TÜRKİYE İKTİSAT MODELİ
Türkiye İktisat Modeli ideolojisini gerçekleştirme niçini, cari fazla sağlamak. Artık faiz artırarak değil, kalıcı ve sürdürülebilir fiyat istikrarını oluşturmak için cari fazla vermek gerekiyor. Türkiye’nin üretim potansiyelinin sürdürülebilir olması için kaynak bulunması lazım. Ne vakit Türkiye önünü görmeye başlasa döviz kuru daima buna mahzur oldu. Türkiye İktisat Modeli, kendi kaynağını yaratan bir sisteme döndü.
“BANKALARLA GÖRÜŞTÜK”
Kredilerin istediğimiz alanlara son periyotta istediğimiz üzere gitmediğini gördük. Bankalarla bu durumları görüştük. Haziran ve temmuz ayında önlemleri uygulamaya başladık. Yatırım kredilerin hiç bir kısıtlama yok. KOBİ’lerde de tıpkı biçimde. Biz üretim yapan firmalara kredi konusunda kolaylık sağlıyoruz.