Merkez Bankası (TCMB) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bankalardan döviz süreçlerini piyasanın likit olduğu saat 10:00-16:00 saatleri içinde gerçekleştirilmesini istedi.
Reuters’a bilgi veren toplam üç bankacı, son bir kaç gündür TCMB ya da BDDK’dan en az birinin koordineli biçimde kelamlı olarak bu talebi bankalara iletildiğini söylemiş olduler.
Konuya yakın bir kaynak uygulama ile likiditenin düşük olduğu saatlerde TL’deki oynaklığın azaltılmasının amaçlandığını kaydetti.
TCMB ve BDDK bahse ait yorum yapmadı.
Konu hakkında bilgi sahibi bir bankacı, “Bir kurum sabah saat 7 üzere yüksek bir ölçü döviz alım talebi girdiğinde bu sürecin piyasanın likit olmaması niçiniyle TL’yi olması gerekenden daha fazla paha kaybı yapabileceğini ve kamunun bunu istemediğini anlıyoruz. Tıpkı şey ilgili saatte döviz satıldığında da TL’yi olması gerekenden daha fazlaca bedel kazandırabilir. Bu adımı büyük kurumsal süreçleri yalnızca likit saatlerde yapılmasına yönelik bir yönlendirme olarak algılıyoruz” dedi.
Artan güç maliyetlerinin de tesiriyle Türkiye iktisadının muhtaçlık duyduğu döviz finansman ölçüsü her geçen gün artarken piyasalar mevcut uygulamaları kamu denetimli bir kur rejimi olarak görüyor.
Mevcut rejimde TCMB Ocak ayından beri döviz piyasasında hem alım hem satım istikametinde daha faal ve taraf belirleyici pozisyonda. Yabancı yatırımcının ilgisizliğinin de tesiriyle süreç hacimleri ve ötürüsıyla likidite geçmiş senelera göre de önemli biçimde azalmış durumda.
İktisat danışmanı Erol Taşdelen ise değişikliği öbür bir açıdan kıymetlendirdi.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Taşdelen, “Bankalar internetten döviz alımına firmalar dahil, mahzur getirdi. Şubeler de banka hazinesi onayı olmadan süreç yapamıyor. Bankanın hazinesinde binlerce müşteriye hizmet verecek işçi yok. Fiili olarak sistem kitlenmiş durumda. TBB bile ne olduğunu anlamadı BDDK’ya 6 soru sordu” argümanını lisana getirdi.
Reuters’a bilgi veren toplam üç bankacı, son bir kaç gündür TCMB ya da BDDK’dan en az birinin koordineli biçimde kelamlı olarak bu talebi bankalara iletildiğini söylemiş olduler.
Konuya yakın bir kaynak uygulama ile likiditenin düşük olduğu saatlerde TL’deki oynaklığın azaltılmasının amaçlandığını kaydetti.
TCMB ve BDDK bahse ait yorum yapmadı.
Konu hakkında bilgi sahibi bir bankacı, “Bir kurum sabah saat 7 üzere yüksek bir ölçü döviz alım talebi girdiğinde bu sürecin piyasanın likit olmaması niçiniyle TL’yi olması gerekenden daha fazla paha kaybı yapabileceğini ve kamunun bunu istemediğini anlıyoruz. Tıpkı şey ilgili saatte döviz satıldığında da TL’yi olması gerekenden daha fazlaca bedel kazandırabilir. Bu adımı büyük kurumsal süreçleri yalnızca likit saatlerde yapılmasına yönelik bir yönlendirme olarak algılıyoruz” dedi.
Artan güç maliyetlerinin de tesiriyle Türkiye iktisadının muhtaçlık duyduğu döviz finansman ölçüsü her geçen gün artarken piyasalar mevcut uygulamaları kamu denetimli bir kur rejimi olarak görüyor.
Mevcut rejimde TCMB Ocak ayından beri döviz piyasasında hem alım hem satım istikametinde daha faal ve taraf belirleyici pozisyonda. Yabancı yatırımcının ilgisizliğinin de tesiriyle süreç hacimleri ve ötürüsıyla likidite geçmiş senelera göre de önemli biçimde azalmış durumda.
İktisat danışmanı Erol Taşdelen ise değişikliği öbür bir açıdan kıymetlendirdi.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Taşdelen, “Bankalar internetten döviz alımına firmalar dahil, mahzur getirdi. Şubeler de banka hazinesi onayı olmadan süreç yapamıyor. Bankanın hazinesinde binlerce müşteriye hizmet verecek işçi yok. Fiili olarak sistem kitlenmiş durumda. TBB bile ne olduğunu anlamadı BDDK’ya 6 soru sordu” argümanını lisana getirdi.